Yılların kadın işine 40 yıllık erkek eli
Gaziantep'te yaşayan Celal Erdönmez, 40 yıldır Antep işi nakış yaparak genç kızların çeyizlerini süslüyor. Erdönmez, iki takım nakışın değerinin 100 bin TL olduğunu belirtiyor.
Gaziantep'te yaşayan Celal Erdönmez, 40 yıldır Antep işi nakış yaparak genç kızların çeyizlerini süslüyor. Erdönmez, iki takım nakışın değerinin 100 bin TL olduğunu belirtiyor.
14 yaşında çeyizlerde kullanılan nakışları işlemeye başlayan Celal Erdönmez, 40 yıldır Antep işi nakış yaparak genç kızların çeyizlerini süslüyor. Annesinin nakış işleme teklifini kadın işi diyerek kabul etmediğini ancak sonrasında kabul ettiğini belirten nakış ustası Erdönmez, 'Gaziantep'te el işi üzerine ilk dükkanı açanlardanım 40 yıldır bu işle uğraşıyorum, ekmeğimi çıkarmaya çalışıyorum, çocuklarımı okuttum halende üniversitede oğlum Tıp bölümünü okuyor 2 kız çocuğum okudu. Yani dünyada en güzel şey helal kazanma doğru dürüst iş yapmaya biz gayret ettik büyüklerimiz bizi böyle yetiştirmeye çalıştı biz imkan dahilinde böyle yaptık. Rabbime şükürler olsun halen mücadeleye devam ediyoruz üretmeye devam ediyoruz hem biz kazanalım hem halkımız vatandaşımız insanlarımız kazansın hep birlikte mutlu bir şekilde yaşamaya çalışalım. Ben erkek olduğum dolayısıyla bu işi bayanlar evde kendi aralarında yapıyordu böyle bir toptan mağaza yoktu o açığı gördüm 14 yaşlarındaydım tabi daha evvel zamanları da vardı çerdik deriz Antep tabirince çıraklık, işçilik yaptım. Ben evde bu işi yapamayacağım için dükkan açtım. Dükkan yoktu millette bu yeniliği görünce 20-25-30 yıldır sektörleşti bir piyasa oluştu benim arkamdan gelenler oldu' dedi.
'En yakın çevrem kınadı, ama arkamdan dükkan açtı'
Daha çok kadınlarla özdeşleşmiş bir mesleği yapmaya başladıktan sonra arkadaşları ve yakın çevresi tarafından eleştirildiğini ifade eden Celal Erdönmez, 'En yakın çevrem kınadı sen erkek adamsın sen bu işi neden yapıyorsun bende, bu işin erkeği kadını yok dedim. Anneme sordum, anne arkadaşlarım böyle diyor, annemde 'evladım sen işine bak, kasap eti kadına satmıyor mu satıyor, fırıncı kadın erkek ayırıyor mu yok. Sende nakış üreteceksin, satacaksın ne var bunda' kafama yattı. Bende başladım sonra bunu diyenler arkamdan dükkan açtılar ama insan bu gibi işleri yapabildikten sonra kadını erkeği yok yapabilirler' ifadelerini kullandı.
'İki takım nakışa bir araba'
Tamamen el emeği bir ürün olan Antep işi nakış fiyatlarının işleme ve emeğine göre fiyatlarının değiştiğini belirten Erdönmez, 'Bu mesleğe ve Antep işine gönül verdik hizmet ettik. Allah'ta emeğimize zait olmadı karşılığını da gördük. Allah bereket versin. İki takım satarsak 100 bin liralık bir araba alırsın. Bu bizim kültürümüz, zanaatımız, değerlerimiz ölmesin buna hizmet verelim buna merak saralım. Aslında her bir iğne girip çıktığında bunda sabır yatıyor sabrı öğretiyor. Ben daha öğrenmeye çalışıyorum yani milli değerlerimizden uzaklaştıkça dünyanın, hayatın tadı tuzu kalmıyor ama biz milli değerlerimize özümüze adetimize büyüklerimizin yolundan gitmeye çalışırsak bunun yanı sırada yenilikler katarak hayatımıza devam edebilirsek daha iyi olur' dedi.
'Bu işle 4 çocuğumu üniversitede okutuyorum'
Mesleği erkek olarak sadece kendisinin yaptığının söyleyen Erdönmez, '40 yıldır el işleri ile uğraşıyorum rabbime şükürler olsun kanat ettik sabır ettik evvel Allah'ın yardımıyla çocuklarımızı okuttuk. 2 çocuğum bu işten okudu halen bir tanesi okuyor devam ediyor mücadele ve sabır ediyoruz bu iş ile uğraşıyoruz. Babam emekli birisiydi maddi yönden zayıftık annem bu işi yapardı evde kendisi işlerdi aslında ben annemden nakışçıydım yani bu mesleği annemden öğrendim annemden bu işi yapmaya karar verdim babama sordum okutabilir misin diye babamda ağladı. Oğlum ben seni üniversiteye gönderemeyeceğim, bende düşündüm Lise 1. sınıfa gidiyordum okulu bıraktım annemle bu işe başladım' şeklinde konuştu.
40 yıldır genç kızların çeyizini süsleyen Celal Erdönmez, 'Antep işinin özelliği çok zahmetli iş sabır işi çok göz nuru el emeği bir iştir. Benim çocuklarım çalışmadılar benden sonra işi yürütebilecek kimse yok. Çocuklarım okudular hepsi bu işin zahmetini gördüler okumaya karar verdiler ama ben isterdim ki hem okusunlar hem bu işi de görsünler ama ne yazık ki bizde gördükleri için biz yapmayacağız dediler. Herkesin kendi gönlü bilir zahmetli bir iş yüzde 90 bu işi bilmiyor öğrenmekte istemiyor. Çağ ve sistem değişti. Talep var bu işe merakı olan maddi durumu iyi olan insanlar talep ediyor. Eskiye göre azınlıkta kaldı. Bizim gibi bu işte erkek olarak hazır çeyiz anlamında Çin malları olarak satıyorlar. Mesleği kurdum kuralı yerli malı yurdun malı herkes bunu kullanmalı diyerek para ikinci plan diyerek çünkü bende biliyordum Çin malı getirsem çok güzel para kazanabilirim ama ben dedim ki yurdumun insanı kazansın bu iş ölmesin milletimiz kazansın diye o işe girmedim tabi girenlere de saygı duyuyorum herkesin ticaretidir. Benim görüşüm para ikinci planda para lazım ama ikinci planda olursa her şey yerli yerinde oluyor' diye konuştu.