17 yaşındaki kızın ölümünde anne ve babaya ağırlaştırılmış müebbet hapis talebi
Muğla'nın Bodrum ilçesinde 17 yaşındaki Gamze Sakallıoğlu'nun yatağında ölü bulunmasıyla ilgili yürütülen soruşturmada hazırlanan iddianame mahkemece kabul edildi. Tutuklanan genç kızın anne ve babası, nitelikli kasten öldürme suçundan müebbet hapis ile yargılanacak.
Muğla’nın Bodrum ilçesinde 17 yaşındaki Gamze Sakallıoğlu’nun yatağında ölü bulunmasıyla ilgili yürütülen soruşturmada hazırlanan iddianame mahkemece kabul edildi. Tutuklanan genç kızın anne ve babası, nitelikli kasten öldürme suçundan müebbet hapis ile yargılanacak.
Mazı Mahallesi Çocuk Mezarlığı mevkiinde ailesi ile birlikte yaşayan 17 yaşındaki lise öğrencisi Gamze Sakallıoğlu geçen yıl ocak ayında annesi tarafından yatakta ölü bulunmuştu. Otopside boyun kemiğinin kırık olduğu ortaya çıkan genç kızın anne ve babası tutuklanmıştı. Sakallıoğlu çifti, birkaç ay sonra adli kontrolle serbest kalmıştı. Çift, cezaevinden çıktıktan sonra ulusal bir televizyon kanalında yayınlanan programa çıkarak, çocuklarının katilinin bulunmasını istedi. Aylarca programa katılan Sakallıoğlu çifti, geçen ekim ayında yeniden gözaltına alındı. Sakallıoğlu çifti ile birlikte genç kızın ağabeyi M.S., yengesi N.S., amcası E.S., kuzeni G.S. ile erkek arkadaşı olduğu ileri sürülen R.K. Bodrum’da, ablası F.K. ile eniştesi D.K. ise Milas’ta jandarma ekiplerince gözaltına aldı. Karakola götürülen 9 şüpheli, işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Anne ve baba tutuklanırken, diğer şüpheliler serbest kaldı.
00.55’te ön kameradan siyah fotoğraf çekilmiş
Olayla ilgili savcılık tarafından düzenlenen iddianame mahkemece kabul edildi. Genç kızın anne ve babası, "nitelikli kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile yargılanacak. İddianamede, bilirkişi incelemesinde Gamze’nin cep telefonundan son işlemin Instagram üzerinden 24.01.2022 tarihinde saat 00.43 sıralarında yapıldığı, telefonun 00.49 itibarıyla erişiminin engellendiği veya internetinin kapatıldığı, merhumun cep telefonundaki son hareketin ise 00.55’te ön kameradan çekildiği anlaşılan siyah bir fotoğraf olduğunun tespit edildiği belirtildi. Gamze’nin normalde ölü olarak bulunduğu odada daha önce hiç uyumadığı, havanın soğuk olmasına rağmen odadaki sobanın o gece yakılmadığından hareketle merhumun odada kendi tercihi ve rızasıyla uyumasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu vurgulandı.
Bulunduğu yatağa ölü olarak yerleştirildi
Gamze’nin telefonundan her gece veri akışı olmasına rağmen olay gecesi veri akışının kesildiği, yatağın yanında prize takılı şarj aleti olmasına rağmen telefonunun şarjının az olduğu, ertesi gün ise işe gideceği gözetildiğinde bu durumun beklenemeyeceği, yine maktulün müzik dinleme alışkanlığı olduğu ifade edilmesine rağmen kulaklığının, şarj kablosunun takılı vaziyette bulunduğu sehpa üzerinde olduğu kaydedildi. İfade edilen bu nedenlerin Gamze’nin bulunduğu yatağa ölü olarak yerleştirildiğine dair şüpheyi desteklediği bildirildi. Sakallıoğlu çiftinin husumetli olduğu kimsenin olmadığını ifade etmeleri, olay gecesi bölgede ikamet eden vatandaşların araçlarının dışında şüpheli bir araç tespit edilmemesinden dolayı Gamze’nin ölümünde üçüncü bir kişi etkisinin mümkün görülmediği belirtildi.
Gizli tanığın ifadelerine yer verildi
Anne Turcen Sakallıoğlu’nun ilk tutukluluğunda koğuş arkadaşının ifadesine yer verilen iddianamede, dinlenen bir tanığın şu sözlerine yer verildi: "Turcen cezaevine geldikten sonra Gamze’nin ölümünden yaklaşık 20 gün kadar geçtiği bir zamanda bize cezaevinde bir konferans hazırlamışlardı. O konferansa bizim koğuşumuz gittiğinde oradaki eğlencede Turcen’in oyun oynayarak eğlendiğini gördüm. Bu hareketi ve koğuştaki hareketleri zaten dikkatimi çekmişti. Genelde havalandırmaya çıktıkça onunla muhabbet ederdik. Bu muhabbetler esnasında kendisi bazen dalgınlıkla da olsa ağzından laf kaçırırdı. Bahçede bulunurken herkesten uzak durup bana anlattığı birçok şey oldu. Hatta bir defasında Gamze’nin daha önce kürtaj olduğundan bahsetti. Kendisi bana bu muhabbetler esnasında birden çok kişi ile cinsel birliktelik yaşadığını anlattı. Gamze’nin bu konulardan bilgisi olduğunu söyledi. Hatta bir defasında, ’Görmeseydi, duymasaydı, beni de yakmazdı’ dedi. Gamze’nin kendisini gördüğü şeyler ile tehdit ettiğini söyledi. Kendisinin de Gamze’ye ağabeyini devre dışı bırakarak babasının tüm mal varlığının kendisine kalacağını söyleyerek oyaladığını beyan etti."
Para karşılığı ilişkiye girmiş
Gizli tanık, "Kendisinin de, Gamze’nin de birden çok erkek ile para karşılığı ilişkiye girdiğini, bu ilişkilerin bazen evde gerçekleştiğini bana açıkça beyan etti. Bu muhabbetler esnasında ben de kendisine birçok güven telkin ederek olayın aslını öğrenmeye çalışmıştım. Kendisine ’İlk ifadende ne dediysen aynılarını söyle, zaten devlet sizi her türlü imkanı ile araştırıyordur, dışarıda olaydan sonra delil bırakmadıysan bir daha da bir şey çıkmaz’ gibi telkinlerde bulundum. Kendisi de her konuyu benle rahat ve açıkça konuşabildiğini hissettikçe olay ile ilgili konuşmaya başladı" diyerek sözlerini sürdürdü.
Delil karartmayı diziden öğrenmiş
"Bana birçok kez ’Kanıt’ adlı diziyi izlediğini, olayın nasıl kapatılabileceğini oradan yeterince öğrendiğini beyan etti" diyen anne Sakallıoğlu’nun koğuş arkadaşı, "Gamze kendisini ilişkileri ile ilgili tehdit etmeye başladığında Gamze’yi öldürmeyi düşündüğünü anladım. Hatta olay gecesi eşine kullanmakta olduğu uyku haplarını verirken kendisine göstermeden daha fazla verdiğini bana söyledi. Tutuklandıktan yaklaşık bir ay sonra bir gün havalandırma esnasında kendisi ile bahçenin bir köşesinde muhabbet ederken ben kendisini zarflamak amacı ile ’Aile arasında olan neyse olmuş, sen o kadar Kanıt dizisini de izlemişsin. İyice her yeri temizledin mi? Toprak altına giren girmiş, sen kendini kurtardın mı?’ diye sordum. Bunun üzerine Turcen bana, ’Evde her yeri temizledim, o gece boyu uyumadım, kendime dair hiçbir şey bırakmadım’ dedi. Ben ne olduğunu sorduğumda kendisi bana Gamze’nin gece 01.00 civarında can verdiğini söyledi. Bir anlık bir boğuşma gerçekleştiğini ve Gamze’nin 01.00 civarında can verdiğini, bunun üzerine Gamze’nin üzerinde ve evdeki kendisinden kalacak tüm izleri temizlediğini, daha sonra Gamze’yi taşıyarak yatağa bıraktığını ve daha sonra sabah uyandığında cesedi bu şekilde bulmuş gibi yaptığını söyledi" ifadelerini kullandı.
"Keşke götürüp ormana atsaydık"
"Hatta başka muhabbetler esnasında ’Keşke sabah saatinde ihbar edeceğime kapıyı çekip ormana gitseydik, döndüğümüzde ihbar etseydik yahut götürüp ormana atsaydık’ diye kendi düşüncülerini dile getiren beyanlarda bulundu" diyen gizli tanık, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu tarz konuşmaları dalgın olduğu esnalarda yapardı. Gece boyu Gamze’yi kontrol ettiğinde Gamze’nin göğüs kısmının mosmor olup kaldığını, boynunda morluklar kaldığını söyledi. Ben neden morardığını sorduğumda ’O andaki can telaşı ile dizleri ile üzerine çöktüğünü’ beyan etti. Hatta Turcen’in bulunduğu bir zaman diliminde koğuşta kavga çıktığında Turcen’in kavga eden taraflardan birini tutarak üzerine dizleri ile çöküp boğazladığını gördüm. Kavga ayrıldıktan sonra ona, kavgada Gamze’ye yaptığı şeyin aynısını kavga ettiği kadına da yaptığını söyledim. O da bana ’Sen bunu nasıl gördün?’ diye cevap verdi. Koğuşta kendisini sinirlendiren kişilere karşı beni uyararak, ’Lütfen beni tut, benim ne yapacağım belli olmaz. Anlık olarak her şeyi yapabilirim, sen bana mukayyet ol’ diyordu. Benim tanıdığım kadarı ile Turcen maddiyata çok önem veren bir insandır. Anladığım kadarı ile de aile içinde birçok çarpık ilişkileri var. Her şeyden çok maddiyat ve paraya önem vermektedir. Kendisi ceza yese bile kocasının dışarıda olması halinde mal varlığı ile kendisini rahat ettireceğini düşünmektedir. Bu yüzden kocasının bilgisi varsa dahi ceza almasını istemediğini düşünmekteyim. Hatta birkaç kez ’Cezaevinde rahat edeceğimi sanıyordum, ama buradakiler bana rahat vermiyor’ gibi beyanlarda bulundu. Turcen Sakallıoğlu bana çarpık ilişkilerini ve birçok kişi ile yatıp kalktığından bahsettiği için ben bu konuşmalar sonrasında kendisinden tiksindiğimi söyledim ve ondan uzaklaşmaya çalıştım. Ancak ilk başta kendisine güven vermiş olmam sebebi ile cezaevinde bu konuşmaları gelip benle yaptı, Turcen Sakallıoğlu cinayeti kendisinin işlediğini bana yukarıda anlattığım şekilde açıkça beyan etmiştir. Ben kendisinden ve ailesinden korktuğum için dosyada tanıklık yapmak istemiyorum. Cezaevinden dışarı çıktığımda başıma neler geleceğini bilmiyorum. Gördüğüm kadarı ile her şeyi yapabilecek tehlikeli bir insandır. Bu yüzden korktuğumu bildirmek istiyorum. Bu şahıslar ile hiçbir aşamada yüz yüze gelmek istemiyorum. Olaya dair bildiğim başkaca bir şey yoktur."
Kavgada kocasından yardım aldı
İddianamede, "Otopsi raporuyla tespit edildiği üzere boğazı sıkılarak öldürülen 17 yaşındaki sağlıklı ve bilinci yerinde olan bir insanın, hayatın olağan akışında boğazının sıkılması girişimine bağırarak yahut direnerek karşı koyması üzerine karşılıklı olarak bir arbede ve kavga yaşandığı, bu kavga esnasında direnci kırmak amacıyla şüpheli Turcen’in eşi olan şüpheli Mehmet Halil’in gücünden faydalanmak amacıyla yardım aldığı, maktulün cep telefonundaki son hareket olan 00.55’te boyutları itibarıyla ön kameradan çekildiği anlaşılan siyah fotoğrafın ise kavga esnasında veya sonrasında telefonu almaya yahut kapatmaya çalıştıkları sırada yanlışlıkla çekildiğinin anlaşıldığı, bu çerçevede şüpheli Turcen’in olayı kendisine anlattığını beyan eden gizli tanığın ifadesinde geçen ’Bir anlık bir boğuşma gerçekleştiğini ve Gamze’nin 01.00 civarında can verdiğini’ şeklindeki beyanların olayla örtüştüğü, olayın gerçekleştiği ikamette bir tanık veya kamera kaydı bulunmadığı gibi ses ve olaylara tanık olabilecek yakınlıkta bir ikametin de bulunmadığı, maktul Gamze’nin ölü olarak bulunduğu odayı normalde odası olarak kullanmadığı, bulunduğu bölümdeki girişte sağdaki ilk odayı odası olarak kullandığı ve daha önce bulunduğu odada hiç uyumadığının tespit edildi" ifadeleri yer aldı.