Hasan Kalyoncu Üniversitesi'nde Filistin'e destek yürüyüşü düzenlendi
Hasan Kalyoncu Üniversitesi (HKÜ) Psikoloji Öğrenci Topluluğu tarafından İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına tepki göstermek ve ABD ile Avrupa'nın çeşitli üniversitelerinde Filistin için yapılan protestolara destek vermek için üniversite kampüsünde sessiz yürüyüş gerçekleştirildi.
Hasan Kalyoncu Üniversitesi (HKÜ) Psikoloji Öğrenci Topluluğu tarafından İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına tepki göstermek ve ABD ile Avrupa’nın çeşitli üniversitelerinde Filistin için yapılan protestolara destek vermek için üniversite kampüsünde "sessiz yürüyüş" gerçekleştirildi.
HKÜ Rektörü Prof. Dr. Türkay Dereli, HKÜ Mütevelli Heyet Üyesi Prof. Dr. Necip Fazıl Yılmaz, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Gül Rengin Küçükerdoğan ve Prof. Dr. Mehmet Lütfi Yola, HKÜ Genel Sekreteri Ümit Şahnaoğlu, dekanlar, akademik ve idari personel ile öğrencilerin katıldığı yürüyüşte, katılımcılar ellerinde; çoc "Filistin ve Doğu Türkistan yalnız değildir", "Bu zulme dur de", "İnsanlığın öldüğü yer: Filistin", "Çocuklar ölürken susulmaz", "Ey dünya daha kaç çocuk ölmeli", "Gazze’de soykırım var" yazılı pankart ve dövizler taşıdı.
Yürüyüşün ardından açıklama yapan HKÜ Rektörü Prof. Dr. Türkay Dereli, Hasan Kalyoncu Üniversitesi olarak, Filistin halkının çektiği acılara sessiz kalmayarak, adalet ve özgürlük mücadelesinde yanlarında olduklarını bir kez daha tüm dünyaya ilan ettiklerini belirtti. Psikoloji Öğrenci Topluluğu Başkanı Şeyma Akkuş ve Başkan Yardımcısı Halide Tüter de psikoloji öğrencileri olarak aldıkları psikopatoloji dersleriyle açıklayamadıkları Filistinde yaşanan insanlık dışı travmalara seyirci kalamayacaklarını ifade ettiler. Hazırlanan basın bildirisi, HKÜ İktisadi-İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Saadet Öztürk tarafından okundu.
Basın bildirisinde şu ifadeler yer aldı: “Hasan Kalyoncu Üniversitesi olarak, bugün burada bir araya gelmemizin amacı, İsrail tarafından Filistin’de yapılan zulme ve soykırıma hep birlikte güçlü bir şekilde ‘DUR’ demektir, zulmün karşısında durmaktır! Bugün burada, Filistin halkının yanında durarak, haklı özgürlük ve adalet taleplerini desteklemek amacıyla bir araya geldik. Çok açıktır ki, Filistin topraklarında yaşanmakta olan olaylar, insanlığa karşı işlenen bir haksızlık ve zulümdür. 1948’den bugüne kadar milyonlarca masum Filistinliyi zorla yerlerinden etme, açlık ve ölümle sınayan İsrail yayılmacılığı, 7 Ekim 2023 tarihinden itibaren, bir utanç tablosu, bir “soykırım” halini aldı. 214 gündür süren saldırılarda 35 bin Filistinli İsrail tarafından gerçekleştirilen saldırılarda hayatını kaybetti. Çocuk, kadın, erkek, genç, yaşlı ve engelli ayırt etmeksizin 35 bin canın İsrail barbarlığınca katledildiği, binlerce kişinin evinden, yurdundan göçe sürüklendiği, kundaktaki bebeklerin bombardımanlar sonucu enkaz altında can verdiği soykırımın yaşandığını üzüntüyle müşahade ediyoruz. Bugün düzenlediğimiz yürüyüş ve bu basın açıklaması ile bizler Filistin halkının yanında olduğumuzu bir kez daha gösteriyor ve dayanışmanın gücünü vurguluyoruz. İnsanlık için adalet talep etmek, bizim temel sorumluluğumuzdur ve bu sorumluluğu yerine getirmek için gereken adımları atmaya devam edeceğiz. Filistin halkına yapılan haksızlıkların son bulması ve barışçıl bir çözümün sağlanması için uluslararası toplumu, insan hakları savunucularını ve herkesi, adaletin sağlanması için bir araya gelmeye çağırıyoruz. Unutmayalım ki, barış ve adalet ancak dayanışma ve kararlılıkla mümkündür.”