• Haberler
  • Sağlık
  • Prof. Dr. Ekrem Ünal: 'Çocukluk çağı kanserlerinde tedavi modern teknoloji ile yüz güldürüyor''

Prof. Dr. Ekrem Ünal: 'Çocukluk çağı kanserlerinde tedavi modern teknoloji ile yüz güldürüyor''

Medical Point Gaziantep Hastanesi Çocuk Hematoloji Onkoloji Uzmanı Profesör Doktor Ekrem Ünal, çocukluk çağı kanserlerinde kişiye özel ve multidisipliner tedavi uygulamaları ile Çocuk Hematoloji ve Onkoloji hastalıkları hakkında bilgi verdi.

Medical Point Gaziantep Hastanesi Çocuk Hematoloji Onkoloji Uzmanı Profesör Doktor Ekrem Ünal, çocukluk çağı kanserlerinde kişiye özel ve multidisipliner tedavi uygulamaları ile Çocuk Hematoloji ve Onkoloji hastalıkları hakkında bilgi verdi.

Çocuk Hematoloji Onkoloji Uzmanı Profesör Doktor Ekrem Ünal, hematolojik olarak en sık görülen hastalığın anemi (kansızlık) olduğunu, aneminin de kendi içinde demir eksikliği anemisi, vitamin B12 ve folik asit eksikliği anemisi olarak sınıflandırıldığını ve beslenme eksiklikleri ile ortaya çıktığını belirtti. Prof. Dr. Ekrem Ünal, "Yine Trombosit düşüklüğü anlamına gelen ’trombositopeni’ sık görülen hematolojik hastalıklardandır. Beyaz kan küresi anlamına gelen ’lökosit’ sayısının düşüklüğü ve yüksekliği de hematolojinin ilgi alanına girmektedir" dedi.

Onkoloji alanında ise çocukluk çağında sıklık sırasına göre en çok görülen hastalıkların lösemi, beyin tümörleri, lenfoma, ’Nöroblastom’ denilen sinir kalıntı hücrelerinden köken olan bir kanser, böbrek tümörleri ve kemik tümörleri olduğunu belirten Prof. Dr. Ünal, bu kanserlerin tedavisinde ilgili bölümlerle beraber, cerrahi işlem yapıldıktan sonra kemoterapi ve bazen de radyoterapi uygulandığını belirtti.

Son yıllarda Çocuk Hematoloji Onkoloji alanında gerçekleşen değişiklikler ve gelecekte yapılacak tedaviler hakkında bilgi veren Medical Point Gaziantep Hastanesi Çocuk Hematoloji Onkoloji Uzmanı Profesör Doktor Ekrem Ünal, "Çok uluslu ve çok merkezli çalışmalar sonucunda çocuk hematoloji onkoloji alanında çok büyük başarılarla birlikte hastaların sağ kalım oranlarında ciddi artışlar kaydedildi. 100 yıl önce lösemi denilen kan kanserinden kurtulma oranı yüzde 20’lerde iken şu anda bu oran yüzde 80-90’lara ulaşmıştır. Yirmi yıllık çocuk hematoloji onkoloji tecrübemde, tedavi ettiğimiz çocuk hastalardan mimar, mühendis anne baba olanlar çok sayıda mevcut. Artık tedavi ettiğimiz çocukların çocuklarına da mutluluk ile bakıyoruz. Kök hücre nakli ile çığır açan birçok tedavi metodundan esinlenerek ve hastalıkların oluşum mekanizmasının bilimsel gelişmeler ile aydınlatılması sonucu akıllı ilaçlar geliştirilmiştir. Ayrıca tek gen hastalıklarında genetik bozukluğun tespit edilip tedavi imkanı sağlayan gen tedavileri de günümüzde kullanılmaktadır. Ülkemizde ticari firmaların faz çalışması dışında ilk gen tedavisi daha önce katkılarım ile Hollanda da Ledien Üniversitesinden Prof. Dr. Arjan Lankaster ile işbirliğimiz sonucunda nadir ve kalıtımsal bir hastalık olan RAG1 geninde bozukluk olması sonucunda olan Ağır kombine immun-yetmezliği olan hastaların gen tedavisine yönelik RECOMB isimli gen tedavisinin Türkiye’deki ilk ayağını oluşturmak üzere başlattık. Bugün çok gelişmiş ve pahalı tedavilerin artık kapıda olduğunu biliyoruz özellikle ülkemizde medyada çok dikkat çeken SMA hastalıklarının tedavisi için milyonlarca dolar toplanmaktadır. Bu yüksek teknoloji gerektiren gen tedavilerinin ülkemizde, bölgemizde Medical Point Gaziantep Hastanesi’nde yapılması için tüm gayretimizi sarf ediyoruz. Gelecekte daha da, yüz güldüren sonuçlar, ağır hastalıklara sahip olan çocuklarımıza beklemektedir. Günümüzde hematoloji onkoloji için takip ettiğimiz çocukların bir kısmını kemoterapi ile tedavi etmekteyiz. Kemoterapinin yan etkisi olan kan değerlerinde azalmadan dolayı eritrosit ve trombosit denilen kan hücreleri de çok ihtiyaç duymaktayız. Bunun için 18 ile 50 yaş arasında herhangi bir kronik hastalığı olmayan tüm vatandaşlarımızı ve değerli Ortadoğu Business dergisi okuyucularını düzenli kan bağışı vermeye davet ediyorum. Kan verdikçe insanlar daha sağlıklı olmakta ve insandan başka kaynağı olmayan kan verildiği zaman kanserli bir çocuğun yüzünde gülümsemeye yol açmaktadır. Dünyada hiçbir maddi ölçü ile bu haz ile kıyas edilemez. Ayrıca değerli halkımızdan Kızılay’a kan bağışına gittikleri zaman sadece üç tüp vererek kök hücresi bağışçısı olma, anlamına gelen TÜRKÖK vericisi olmaya da davet ediyorum’’ diye konuştu.

Bakmadan Geçme