Altın Portakal ödülleri yarın akşam sahiplerini bulacak
58. Antalya Altın Portakal Film Festivali, yarın akşam Antalya Kapalı Spor Salonu'nda düzenlenecek Kapanış ve Ödül Töreni ile sona eriyor.
58. Antalya Altın Portakal Film Festivali, yarın akşam Antalya Kapalı Spor Salonu’nda düzenlenecek Kapanış ve Ödül Töreni ile sona eriyor.
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla Antalya Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde düzenlenen 58. Antalya Altın Portakal Film Festivali yarın akşam Antalya Kapalı Spor Salonu’nda düzenlenecek Kapanış ve Ödül Töreni ile sona eriyor. Şevval Sam ve Yekta Kopan’ın sunuculuğunu yapacağı gecede yine Şevval Sam bir konser verecek. Tören 20.00’da Halk TV ekranından canlı yayınlanacak.
Festivalde dün
58. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde Ulusal ve Uluslararası Yarışma filmlerinin gösterimleri dün akşam sona erdi. Ali Tansu Turhan’ın sinemaya içeriden bakan bir hikaye anlattığı, seyirciyi hayatın mı filmlere, filmlerin mi hayata etki ettiği sorusu üzerine düşündürdüğü filmi “Diyalog”, babasının cenazesi için geldiği kasabada işlenen cinayete tanık olan bir adamın başına gelenleri konu alan, Tayfun Pirselimoğlu imzalı “Kerr”
Türkiye’de ilk kez izleyiciyle buluştu.
Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması kapsamında gösterilen “Bembeyaz” filminin söyleşisi yönetmen ve senarist Necip Çağhan Özdemir, oyuncular Kubilay Tunçer, Esra Ergün, Kamer Çelenk, yapımcılar Ahmet Berk Özdemir ve Mustafa Karadeniz, ortak yapımcı Uğur Deniz Terzioğlu, genel koordinatör Baran Doğan, cast direktörü Harika Uygur ve sanat yönetmeni Osman Özcan’ın katılımıyla gerçekleşti.
Necip Çağhan Özdemir, “Bu film çok uzun bir süreç sonunda ortaya çıktı. Senaryosu 2018 yılının sonlarında bitti. 2019 yılının başlarında filmi çektik, sonra da uzun bir kurgu süreci oldu. Festivallerde filmin ilk gösterimini yapacağız derken pandemi dünyayı sardı, süreç bugüne uzandı. Zorlu ama bizi mutlu eden bir süreçti. Ben daha çok insanın derinliklerini inceleyen, insanın içerisinde derin çatışmalar bulan hikâyeleri hem edebiyatta hem de sinemada daha çok sevdiğimi fark ettim. İnsanın içindeki inanç olgusu çatışmasının çok büyük olduğunu daha da hissetmeye başladım. İlk tohumlar sanırım böyle atıldı,” dedi.
“Birlikte Öleceğiz” filminin söyleşisi ise yönetmenler Hakkı Kurtuluş ve Melik Saraçoğlu, yapımcı Yamaç Okur, oyuncular Su Kutlu, Özgür Emre Yıldırım, görüntü yönetmeni Cansu Boğuşlu, sanat yönetmeni Billur Turan ve filmin ses tasarım ve ses miksajını yapan Noyan Coşaner ile gerçekleşti.
Hakkı Kurtuluş filmin çıkış noktası için, “2014 yılı sonunda yazmaya başladık bu filmi, dile kolay 7 yıl geçmiş. Birlikte Öleceğiz’in temel çıkış noktası; birbirini çok seven, aralarında sevgiyle ilgili hiçbir derdi sorunu olmayan iki insan -her kim olursa olsun- nasıl olur da bir arada kalmayı, yaşamayı başaramazlar?” derken Melik Saraçoğlu çekim süreci için, “Çekimler epey uzun sürdü. Çünkü İstanbul’un da aslında epey ön planda olduğu bir film. Neredeyse Ece, Mazhar ve İstanbul arasında geçen bir aşk üçgeni diyebiliriz. Böyle olunca İstanbul’un önemli yapıları ve mekânları da filmde yer alıyor. Bazı yerlerde çekim yapabilmek için izin almamız epey uzun sürdü” dedi.
Su Kutlu, “Benim için çok enteresan ve keyifli bir deneyimdi. Hayatımda ilk defa iki parantez içine sığdırılamayacak kadar geniş yelpazeye sahip bir kadını oynayabildim, bu çok büyük bir şans. Daha çok televizyona iş yaptığım için gerçek bir karakter oynama şansım olmamıştı. Hocalarım bana bu şansı verdiler, inanılmaz bir deneyimdi. Çünkü Ece çok farklı ve gerçek bir kadın” diye konuştu.
Özgür Emre Yıldırım da, “Senaryoyu ilk okuduğumda bende, çok katmanlı karakterlerin olduğu bir roman hissiyatı uyandırmıştı. Mazhar’da gördüğüm ve beni çeken şey, çok içerilerde sakladığım karakterimle özdeş olmasıydı. Mazhar’ın bu ülkede verdiği savaş hepimizin verdiği savaş. Ülkenin koşulları içerisinde maalesef varoluş mücadelesi vermek zorunda kalıyor. Çok vicdanlı, hassas, tertemiz yürekli bir adam Mazhar,” dedi.
Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması’nda ise Manuel Nieto Zas’ın Cannes Film Festivali’nde Yönetmenlerin On Beş Günü bölümünde gösterilen filmi “İşçi ve Patron / The Employer And The Employee” ve Levan Koguashvili’nin Tribeca Film Festivali’nden En İyi Film, En İyi Senaryo ve başroldeki Levan Tedaishvili’ne En İyi Oyuncu ödülü kazandıran filmi “4. Sokaktaki Pansiyon / Brighton 4th” filmlerinin gösterimi yapıldı. Yönetmen Levan Koguashvili ve yapımcı Olena Yershova Yıldız, bir çeteyle başı dertte olan oğluna yardım etmek için Tiflis’ten Brooklyn’e seyahate eden eski güreşçi Kakhi’nin hikâyesini anlattıkları film sonrası açık hava sinemasında izleyicilerle buluştu. Levan Koguashvili, “Özellikle bütçe açısında gerçekleştirmesi zor bir filmdi. Çünkü New York’ta çekecektik ama Olena Yershova neredeyse sihirli bir şekilde bütçeyi buldu ve çekebildik. Gerçek bir hikâyeye dayanıyor film ama tabii ki konuları biraz değiştirdik Filmde özellikle mekân üzerinden hareket ettik, pansiyon çok önemliydi. Öğrencilik dönemimde bu tarz pansiyonlara gidip gözlem yapardım. Gerçek bir pansiyonda çekim yaptık, karakterlerin bir kısmı da gerçekte orada kalan karakterlerdi. Bu durum filmin gerçekçiliğine katkıda bulundu,” dedi.
Didem Şahin kişisel tarihinden yola çıkarak oluşturduğu ve göç olgusuna öznel bir yaklaşım sunduğu “Acı ve Tatlı” gösterimi sonrası “Çok farklı konularda belgeseller yaptım, ama bu konuya yaklaşamamıştım. Çünkü insanın kişisel tarihine bakması çok kolay bir şey değil, kabuk bağlamış yaraları kaldırmak, samimiyetle ortaya koymak için yüzleşmeniz gerekiyor. Biz çok ağladık bu filmi yaparken. Benim hikâyem bana kıymetli de herkes için neden kıymetli sorusuna doğru yanıtı verebildiğim zaman ‘tamam bu filmi çekeceğim’ dedim. Bu film bireysel hafıza üzerinden aslında toplumsal hafızaya bir bakış” ifadelerini kullandı.
Unkapanı Plakçılar Çarşısı’nın masalsı atmosferinden bugün geldiği hâli gözler önüne serdiği belgeseli “Unkapanı: Bitmeyen Masal” belgeseli gösterimi sonrası yönetmeni Tayfun Belet, “Unkapanı dediğimizde Müslüm Gürses’in, Orhan Gencebay’ın ünlü olduğu zamanlar geliyor akla. Aslında ben mekânın filmini değil mekâna inanan insanların filmini yapmaya çalıştım. Farkındaysanız filmdeki herkes çok mutlu, burada kaybetmiş ya da ünlü olamamış insanların ağlaması yok. Yıllardır oradalar, para kazanmıyorlar ama mekânın sihrine inanmışlar ve orada olmaya devam ediyorlar. Bu çok kıymetliydi benim için,” diye konuştu.
Festivalde bugün
Festivalde dün akşam izleyici ile buluşan Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda yer alan “Diyalog” filminin söyleşisi yönetmen Ali Tansu Turhan ve film ekibinin katılımıyla saat 11.00’da Balerin Cafe’de gerçekleşecek. Saat 12.00’da ise Tayfun Pirselimoğlu ekibiyle birlikte “Kerr” filminin söyleşisi için Balerin Cafe’de olacak.
58. Antalya Altın Portakal Film Festivali Antalya’ya festival gibi köklü ağaçlarla dolu, her yıl sinemayla büyüyecek bir orman kazandırma amacıyla ‘Altın Portakal Hatıra Ormanı’nı oluşturuyor. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in önderliğinde “Gelecek Umutla Yeşerecek” diyerek ‘Altın Portakal Hatıra Ormanı’nın ilk fidanları bugün saat 15.00’de festival konuklarının katılımıyla dikilecek.
Audrey Diwan’ın Venedik Film Festivali’nden Altın Aslan Ödülü ile dönen, 60’lı yılların Fransa’sında istemediği hamileliğini sonlandırmak isteyen Anne’in mücadelesini anlattığı filmi “Kürtaj / Happening” 19.15’te, Ryûsuke Hamaguchi’nin Hiroşima’daki bir festivale oyun yönetmek üzere gelen, karısını iki yıl önce kaybetmiş bir tiyatro yönetmeni ile onu kentte gezdirmekle görevli şoför bir kadının kurdukları ilişkiyi anlattığı “Drive My Car” 21.45’te Yıldızların Altında 1 açık hava sinemasında izleyiciyle buluşacak. “Drive My Car”, bu yıl Cannes Film Festivali’nde En İyi Senaryo ve FIPRESCI ödülleri kazandı.
Senaryolarını yazmak için Ingmar Bergman’ın yaşadığı ve ilham aldığı İsveç adası Frö’ye gelen bir çifti odağına alan, Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye için yarışan Mia Hansen-Lve’ın son filmi “Bergman Adası / Bergman Island” 19.15’te, usta yönetmen Asghar Farhadi’nin yıllar sonra İran’a dönüp Farsça çektiği, Cannes Film Festivali Jüri Büyük Ödülü’nü alan yeni filmi “Kahraman / A Hero” 21.45’te Yıldızların Altında 2 açık hava sinemasında gösterilecek. Farhadi, ödeyemediği bir borç yüzünden hapse girmiş ana karakteri Rahim ile yine insanın kırılganlığına dair sürükleyici ve dokunaklı bir öykü anlatıyor ve ortaya koyduğu ahlâki ikilemle izleyiciyi vicdanıyla başbaşa bırakıyor.
Bu akşam gösterilecek filmlerden “Kürtaj / Happening”, “Bergman Adası / Bergman Island” ve “Drive My Car” Türkiye’de ilk kez festivalde izleyiciyle buluşacak.
Altın Portakal Sinema Okulu kapsamında ise Köken Ergun ve Zeyno Pekünlü’nün kendi çalışmalarından yola çıkarak buluntu filmin video çalışmalarındaki kullanımını Ahmet Gürata moderatörlüğünde tartışacakları “Buluntu Film ve Video Çalışmaları” adlı söyleşi saat 14.00’da festivalin Youtube kanalında yayınlanacak.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in başkanlığını yaptığı 58. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin idari direktörlüğünü Cansel Tuncer, yönetmenliğini Ahmet Boyacıoğlu üstlenirken, sanat yönetmenliğini Başak Emre yürütüyor.