Kırk yıl hatırı, birçok yararı var
Medline Adana Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Selva Oturakçıibogil, dünya üzerinde telvesiyle ikram edilen tek kahve türü olan Türk kahvesinin sağlık açısından birçok şifayı içinde barındırdığını söyledi.
Medline Adana Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Selva Oturakçıibogil, dünya üzerinde telvesiyle ikram edilen tek kahve türü olan Türk kahvesinin sağlık açısından birçok şifayı içinde barındırdığını söyledi.
Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Selva Oturakçıibogil, ölçüyü kaçırmamak koşulu ile tüketilecek lezzetli bir Türk kahvesinin faydalarını şöyle anlattı:
Kanser savaşçısıdır
"Kahve, bir kanser hücresinin başlangıcından ölümüne kadar hastalığın nasıl geliştiğini etkileyebiliyor. Örneğin kahve, safra asitlerinin üretimini uyarabilir ve kolonda sindirimi hızlandırabilir. Bu da kolon dokusunun maruz kaldığı kanserojen miktarını azaltacaktır. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarda, kahvede bulunan çeşitli polifenollerin kanser hücrelerinin büyümesini önlediği saptanmış. Kahve ayrıca, çeşitli kanser türleriyle bağlantılı bir hormon olan östrojen seviyelerinin azalmasıyla da ilişkilendirilmekte.
Kalp dostudur
Geçmişte kardiyoloji uzmanları geleneksel olarak hastalarına kahve içmemelerini tavsiye ederlerdi. Oysa ki Amerikan Kalp Derneği tarafından yapılan son araştırmaya göre kahvenin kalp sağlığına iyi geldiği açıklandı. 5 bin katılımcı ile yapılan uzun soluklu bu araştırmanın sonucuna göre; haftada 2-3 fincan kahve içen grupta kalp yetmezliği riskinde yaklaşık yüzde 30 azalma gözlenmiş. Bunun sebebi ise damarlarımızı kaplayan endotel hücreler sağlıklı olduğunda kan akışının daha kolay gerçekleşmesi. Bu durum ise kalbin görevini yerine getirmek için daha az efor harcamasını anlamına geliyor.
Karaciğeri korur
Alanin aminotransferaz (ALT), karaciğerdeki hücreler tarafından üretilen bir enzim olarak tanımlanıyor. Yiyeceklerin enerjiye çevrilmesinde ve metabolizmada önemli bir role sahip. Kandaki ALT seviyesinin normalin üzerinde olması, karaciğer harabiyetinin güçlü bir işareti olarak biliniyor. Kahve tüketimi ve ALT düzeyi arasında ise ters bir ilişki bulunuyor ve kahvedeki antioksidanlardan cafestol ve kahveolun karaciğer hastalıklarına karşı koruyucu olduğu ortaya konmuş.
Diyabet riskini azaltır
Kafein alımı kısa vadede kan şekerini artırabilse de uzun süre yürütülen çalışmalar, düzenli kahve içenlerde, içmeyenlere kıyasla tip 2 diyabet gelişimi riskinin yaklaşık yüzde 11 daha düşük olduğunu gösteriyor. Kahvenin neden diyabet gelişimi üzerinde böyle bir etkisi olduğu henüz tam olarak bilinmese de son zamanlarda ACS Publications Dergisi’nde yayınlanan bir makale, bu pozitif etkinin kahve içerisinde bulunan klorojenik asitten kaynaklandığına vurguluyor.
Alzheimera kalkan olur
Alzheimer, sıklıkla 65 yaş ve üzeri bireylerde görülen nörodejeneratif bir hastalık olarak tanımlanıyor. Henüz kesin tedavisi olmayan bu hastalıkta sağlıklı beslenme ve bazı besin türlerinin düzenli olarak tüketimi ise oldukça önemli. Buna bağlı yapılan çalışmalar, kahveyi düzenli olarak tüketenlerde Alzheimer hastalığının görülme ihtimalini yüzde 65’lere kadar azalabileceğini ve hastalığın ilerlemesinin yavaşlatılabileceğine işaret ediyor.
Depresyona iyi gelir
Kahve içeriğindeki polifenoller, zararlı oksidatif stresi ve hücrelerin iltihaplanmasını azaltmak için antioksidan olarak işlev görüyor. Böyle sağladığı nörolojik faydalar ile antidepresan görevi üstlenmiş oluyor. Normal sınırlardaki kafein alımı, uyanıklığı ve dikkati artırma, kaygıyı azaltma ve ruh halini iyileştirme gibi zihinsel durumları da olumlu etkiliyor."