Askıda kalan yüz yıllık kanlı aşk mektubu
Gaziantep Panorama 25 Aralık Müzesinde sergilenen ve Antep savunmasında şehit olan Maraşlı Hüseyin'in nişanlısına yazdığı kanlı mektup ve bir tutam saçın hikayesi ziyaretçileri hüzünlendiriyor.
Gaziantep Panorama 25 Aralık Müzesinde sergilenen ve Antep savunmasında şehit olan Maraşlı Hüseyin'in nişanlısına yazdığı kanlı mektup ve bir tutam saçın hikayesi ziyaretçileri hüzünlendiriyor.
Gaziantep Panorama 25 Aralık Müzesinde, gazi ve şehit yakınlarının bağışladığı eşyalar, Antep savunmasına şahitlik eden binalardan kalma kapılar, pencereler, mücadelede kullanılan silahlar ve o dönemde kullanılan kıyafetler yer alırken, savaş döneminde yaşanan hikayelerde ziyaretçileri derinden etkiliyor. Bunlardan en önemlisi olan kanlı mektup ve bir tutam saçın hikayesi ise müzenin en gözde eseri konumunda. Mektubun başkahramanları ise Maraşlı Hüseyin ile nişanlısı Emu. Maraş'ın kurtulmasının ardından Antep direnişine katılan Hüseyin, çatışmalarda ağır yaralanmış, Hüseyin nişanlısı Emu'ya yazdığı mektup ile Emu'nun verdiği bir tutam saçı ailesine teslim etmesi için yanında bulunan Merkez komutanı Kilisli Arslan Bey'e vermiştir. Ancak Arslan Bey ailesini bulamayınca mektubu Ankara'ya göndermiştir.
“Mektup birlik ve beraberliğin göstergesi”
Mektubun Anadolu'da birlik ve bütünlüğün göstergesi olduğunu ifade eden Panorama 25 Aralık Müzesinin Müdürü Murat Dağ, “Şu anda gördüğümüz mektup aslında milli mücadele döneminde birlik beraberlik içinde ne gibi bir mücadelenin verildiğinin göstergesidir” dedi.
“Beni bekle şehit olmaz ve gelirsem seninle evlenirim”
Dağ, Hüseyin'in mektupta nişanlısı Emu'ya şehit olmazsam seninle evlenirim diye yazdığını belirterek, “Bu mektupta Maraşlı Hüseyin Maraş kurtulduktan sonra Antep'in kurtuluşu için çatışmaya geliyor. Ve burada şehit düşüyor. Hüseyin, şehit düşmeden önce nişanlısı Emu'ya yazdığı mektup burada sergileniyor. Bu mektupta diyor ki ‘ben Çanakkale'de savaştım. Maraş'ta savaştım şimdide Antep'te çatışıyorum. Beni bekle şehit olmaz ve gelirsem seninle evlenirim diyor” şeklinde konuştu.
“Annesinin vasiyetini yerine getiriyor”
Hüseyin'in annesinin vasiyetini yerine getirdiğini ifade eden Dağ, “Tabi Hüseyin annesinin vasiyetiyle buraya geliyor. Annesi ona diyor ki, ‘Dayını Rusya'da babanı Balkanlar'da kardeşlerini de Maraş'ta şehit verdik. Antep'e git ve Fransızları oradan def et diyor.' Çünkü Hüseyin askerlik hizmetinden sonra köye dönemiyor. Köyüne Ermeni birisi hakim döndüğünde onu öldürecekti” ifadelerini kullandı.
“Yaralıyken mektubu Arslan Bey'e teslim ediyor”
Hüseyin'in yaralıyken mektubu Kilisli Arslan Bey'e teslim ettiğini belirten Dağ, “Bunun üzerine Hüseyin Fransızlara karşı Antep'i savunmak için buraya geliyor. Ve o çatışmaların birinde şehit düşüyor. Vurulduğunda yanında merkez komutanı Kilisli Arslan Bey var. Can çekiştiği sırada nişanlısına yazdığı mektup ve Nişanlısı Emu'dan aldığı saçı ailesine ulaştırması için Arslan beye teslim ediyor” ifadelerine yer verdi.
“Arslan Bey aileye ulaşamıyor”
Mektubu alan Arslan Bey'in aileyi bulamadığını vurgulayan Dağ, “Arslan bey Hüseyin'in şahadetinden sonra ailesini bulamıyor. Bunun üzerine Arslan bey emaneti Ankara Müzeler Genel Müdürlüğüne gönderiyor. Bu mektup ile saç en son İnkılap Tarihi müzesindeydi. Yapılan çalışmalar sonucu biz bunu müzemize kazandırdık” sözcüklerini kullandı.
“Kan Hüseyin'in, saç Emu'nun”
Mektubun üzerindeki kanın Hüseyin'e ait olduğunu saçında nişanlısı Emu'nun saçı olduğunun altını çizen Müze Müdürü Dağ, “Mektubun içinde Hüseyin'in Emu'ya yazdığı duygular var. Önce vatanın kurtulması gerektiği vurgusu var. Buradaki saç Hüseyin'in nişanlısı Emu'ya aittir. Mektup ve üzerindeki kanda Hüseyin'e aittir” diye konuştu.