Bakan Bolat: 'Otomotiv sektöründe çok ciddi çürük elmalar var'
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, otomotiv sektörü temsilcilerinin otomotiv sektörünün fahiş fiyat yapmakla ve stokçulukla anılmasını istemediğini dile getirerek, 'Otomotiv sektörünün temsilcileri, 'Otomotiv sektörünün bu şekilde gündemlerle anılmasından rahatsızlık duyuyoruz. Yapacağınız yönetmelik değişiklikleri, alacağınız kararlara desteğimiz tam' dediler. Aralarında çok ciddi çürük elmalar var, o çürük elmaları temizleme konusunda biz onların da gayret göstermelerini istedik. Ama biz tüketicilerimizin mağdur edilmesine ya da kazıklanmasına izin vermeyeceğiz' dedi.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, otomotiv sektörü temsilcilerinin otomotiv sektörünün fahiş fiyat yapmakla ve stokçulukla anılmasını istemediğini dile getirerek, 'Otomotiv sektörünün temsilcileri, 'Otomotiv sektörünün bu şekilde gündemlerle anılmasından rahatsızlık duyuyoruz. Yapacağınız yönetmelik değişiklikleri, alacağınız kararlara desteğimiz tam' dediler. Aralarında çok ciddi çürük elmalar var, o çürük elmaları temizleme konusunda biz onların da gayret göstermelerini istedik. Ama biz tüketicilerimizin mağdur edilmesine ya da kazıklanmasına izin vermeyeceğiz' dedi.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, göreve başlamasının ardından ajansların, gazetelerin ve televizyon kanallarının Ankara temsilcileri ile tanışma yemeğinde bir araya geldi. Bakan Bolat, programda temsilcilerin ve muhabirlerin sorularını da yanıtladı. Bakan Bolat, yaptığı konuşmada göreve başlar başlamaz iş dünyasıyla yoğun temaslar içinde olduklarını ifade ederek, 'Hemen hemen bütün resmi, yarı resmi ve STK anlamındaki iş dünyası kuruluşlarımızla görüşüyoruz. Hemen daha birinci günden bu otomotiv konusunun alevli bir konu olduğunu gözlemledik ve ilk icraat olarak tebdili kıyafetle yoğun denetimlere girdik bayiler, galeriler. Arkadaşlarımız tespit ettikleri haksız, uygunsuz faaliyetler, stokçuluk faaliyetine ceza kestiler. Biliyorsunuz biz İl Ticaret Müdürlüklerimizin denetimleri ve Haksız Fiyat Düzenleme Kurulu üzerinden ceza kesebiliyoruz' dedi.
Bakan Bolat, ikinci el araç satışında tüketiciyi zorlama, aksesuarı zor alma, 'araç yok' bahanesi gibi uygulamalarla karşılaştıklarını dile getirerek, 'Bu minvalde biliyorsunuz bir sene önce Bakanlığımız bir karar almıştı, ikinci el satış için 6 ay ve 6 bin kilometre sınırlaması getirilmişti. Bu düzenleme yetkili kurumlar için getirilmişti. 1 Ocak'ta 6 ay süreli uzatıldı bu kısıtlama, şimdi 1 Temmuz'a geldiğimizde bu konu da önümüzdeydi. Biz yetkili satıcıların üzerindeki bu kısıtlamayı bireysel satışlar üzerinde de getirdik, 1 Temmuz 2023 itibarıyla hem yetkili satıcılar, hem bireysel satıcılar için bu düzenlemeyi getirdik' diye konuştu.
'Yaklaşık 4 bin 800 kişi 50'den fazla satış yapmış'
Bakan Bolat, bireysel araç satışında üçü aşan satışların yönetmelikte ticari satış olarak kabul edildiğini hatırlatarak, 'Yaklaşık 4 bin 800 kişi 50'den fazla satış yapmışlar. Bunlar ya kendileri bireysel, ya galeriler ya da bayilerin yanında çalışanlar, işte akrabaları vesaire üzerinden yapılan satışlar olduğu anlaşılıyor. Bunlardan savunma istendi ve gerekli savunmaları alınıyor, cezalar kendilerine gönderilecek' ifadelerini kullandı.
'İlan siteleri, 15 Temmuz'dan itibaren kesinlikle sıfır araç satış fiyatından daha yüksek ikinci el fiyatı koymamaları konusunda uyarıldı'
İkinci el araç satışına dair aldıkları bir başka önlemin ikinci el araçların 31 Aralık'a kadar sıfır araç fiyatından yüksek olamayacağı olduğunun altını çizen Bolat, 'Bunları nasıl uygulayacağız? İki aracımız var, birincisi, ilan siteleriyle görüşmeler yapıldı ve ilan siteleri 15 Temmuz'dan itibaren kesinlikle sıfır araç satış fiyatından daha yüksek ikinci el fiyatı koymamaları konusunda uyarıldı. İlan siteleri bu ilanları koymak isteyenleri uyaracaklar, buna uyulmadığı takdirde 300 bin liraya kadar ceza kesilecek' değerlendirmesini yaptı.
'İkinci el araç satıcılarında çok spekülasyon amaçlı ve manipülatif fahiş fiyat amaçlı ticaret yapma gayreti var'
Bolat, Türkiye Noterler Birliği ile iş birliği sağladıklarını ve 15 Temmuz itibarıyla noterlerin yılda üçten fazla bireysel satışın ticari satış kabul edilmesinden dolayı satışları gerçekleştirmeyeceklerine dikkati çekerek, 'Maalesef burada çok ciddi bir tamahkarlık ve aç gözlülük uygulamalarını gördük. Bir nevi ihtiyaçtan oto alımından ziyade, otoyu bir spekülasyon ve yatırım aracı, ama daha çok spekülasyon amaçlı ve manipülatif fahiş fiyat amaçlı ticaretini yapma gayretleri var. Biz aşağı yukarı son 2 haftadır bayramdan hemen önce başlattığımız, aldığımız tedbirlerle bu konuda çok önemli düzenlemeler yaptık. Sektörlerin içinde gerekli temaslar kuruyoruz fiyatlar noktasında ve satışlar noktasında bilgi alıyoruz. Bayilerin bir kısmının stokladıkları araçları artık mecbur kalıp piyasaya sürmeye başladıklarını ve araç yok dedikleri müşterilerini ve hatta galerileri arayıp, araç var, almak ister misiniz dediklerini müşahede ediyoruz. İkinci el satışlarında satışların gevşediğini müşahede ediyoruz. Fiyatlar noktasında da daha yüksek olan ikinci el satışların sıfır araç satış fiyatına doğru, aşağı doğru bir ivme kazandığı gözlemini yaptık. Birkaç hafta zaman alacak, ama tabi inşallah burada istikrarı sağlayacağız' dedi.
Bolat, bu yılın ilk 6 ayı itibarıyla Türkiye'de otomotiv üretiminde yüzde 30'luk artış olmasına karşın ithalatta 75 artış olduğunu belirterek, spekülasyon ve yatırım amaçlı aşırı talebin yüklenmesinden dolayı Türkiye'nin oto ithalatını ve döviz açısından kayıp getirdiğini dile getirdi.
'Otomotiv ithalatımızda ilk 6 ayda yüzde 75 bir artış var'
Bakan Bolat, bazı basın kuruluşlarında ikinci el araç ithalatına izin verileceği iddialarının yayımlanması hakkında görüşü sorulması üzerine şu ifadeleri kullandı:
'Şimdi zaten otomotiv ithalatımızda ilk 6 ayda yüzde 75 bir artış var. Geçen yılın aynı dönemine göre toplam ithalatta 11 milyar bir dolar artış var, bunun en büyük kaynağı altın ithalatıyla otomotiv ithalatındaki artış. Bu anlamda ikinci el oto ithalatı noktasında Bakanlığımızda şu anda herhangi bir çalışma yapılmadı, ama ekonomiyle ilgili kararlar yalnızca Bakanlığımızın alacağı bir karar olmayıp, Cumhurbaşkanımızın, Bakanlar Kurulunun da içinde yer aldığı geniş istişarelerle bu kararlar alınıyor. Biz de aldığımız kararları Kabinede paylaşıyoruz, istişare ediyoruz. Biz, Türkiye'nin otomotiv sektörünün yatırım ve üretim, istihdam anlamında, ihracat anlamında geldiği noktayı önemsiyoruz, daha da güçlendirme çabası içindeyiz. Türkiye, dünyada otomotiv sektöründe 13. sırada olan güçlü bir ülke, bunu daha iyi noktalara getirme hedefimiz var. Ama vurguncu, fırsatçı çabalarla, spekülatif fiyat şişirme çabalarına, arz-talep dengelerini bozucu çabalara karşı da savunma tedbirleriyle düzenleyici, denetleyici ve yaptırım uygulayıcı olma gayretimiz devam edecek.'
'Otomotiv sektöründe çok ciddi çürük elmalar var'
Bakan Bolat, ikinci el oto satışında stokçuluğu engellemek amacıyla 6 ay ve 6 bin kilometre zorunluluğunu içeren yönetmeliğin galericilerin fikrine başvurularak yapılıp yapılmadığı sorusuna ilişkin şu cevabı verdi:
'Otomotivdeki bu ikinci el satışlarla ve genel stokçuluk eğilimiyle ilgili mücadelemizde bayramdan önceki hafta otomotiv sektörünün bütün kesimleriyle toplantılar yaptık Bakanlıkta hepsini çağırdık ayrı ayrı çağırdık. Çünkü menfaatleri çatıştığı için aynı toplantıda da almadık onları ayrı ayrı onları dinledik. Biz tespitlerimizi söyledik ve buna izin vermeyeceğiz dedik. Üçü de, 'Bakanlığın yanındayız, biz de rahatsızız. Otomotiv sektörünün bu şekilde gündemlerle anılmasından rahatsızlık duyuyoruz. Yapacağınız yönetmelik değişiklikleri, alacağınız kararlara desteğimiz tam' dediler, bunu açıkça söyleyeyim. MASFED de bunlardan biriydi bayiler, OYDER, bir de distribütörler OMD hepsi bu konuda bize destek verdiler. Bütün iş dünyası kuruluşlarıyla görüştük bir beş haftalık görev süremiz içinde. 420 grupla görüştüm arkadaşlar yan 5 haftada 420 grupla görüşme yaptım ekonomi dünyasındaki aktörlerle ve kuruluşlarla. Dolayısıyla, aslında aralarında çok ciddi çürük elmalar var o çürük elmaları temizleme konusunda biz onların da gayret göstermelerini istedik. Ama biz tüketicilerimizin mağdur edilmesine ya da kazıklanmasına izin vermeyeceğiz. Müdahalelerimizi yapacağız dedik ve nitekim kararlılıkla yapıyoruz. Yani başka elimizde enstrümanlar da var adım adım gidiyoruz fark ettiyseniz. Yaklaşık 3 haftadır adım adım hep tedbirlerimizi aldık. 15 Temmuz'da yönetmelik yürürlüğe girince noterler bireysel satışları 3'ten fazla olmamak kaydıyla durduracaklar. İlan siteleri sıfır araçtan daha pahalı ilan koymama konusunda uyaracak, konulursa 300 bin lira ceza uygulaması yürürlüğe girecek. Daha başka enstrümanlarda arkadaşlarımız planlıyorlar bunu söyleyebilirim.'
'Tedarik fiyatına göre aşırı fahiş kar marjıyla satıp fahiş fiyattan satma gibi denetimlerde yakalandığında cezalar uygulanıyor'
Ticaret Bakanı Bolat, denetimlerin ne aşamada olduğuna ilişkin, 'İç Ticaret Genel Müdürlüğü ve il ticaret müdürlüklerindeki ekiplerimiz, denetimlerini aksaksız devam ettiriyorlar. Burada üç mekanizmayla bu denetimleri yapabiliyoruz, birincisi il ticaret müdürlüğündeki denetmenlerimizin sürekli yaptıkları denetimler ve buldukları yanlış uygulamalara karşı kestikleri cezalar var. Burada mesela şöyle söyleyeyim: 81 ilde 53 bin firma, 306 bin ürün denetimi yapılmış durumda şu ana kadar ve 212 milyon lira idari para cezası kesildi fahiş fiyat ve stokçuluk önlemlerine karşı. Değişik şeyler var, biri stokçuluk yakalandığı zaman, bir tanesi rafta olan fiyatla kasadaki fiyatın aynı olması, bir diğeri de tedarik fiyatına göre aşırı fahiş kar marjıyla satıp fahiş fiyattan satma gibi denetimlerde yakalandığında cezalar uygulanıyor. Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulumuz var. Fahiş fiyat ve stokçuluk cezalarına karşı işlem yapıyor ki ceza miktarları 30 bin lira ile 300 bin lira arasında değişiyor' dedi.
Bakan Bolat, Perakende Yasası'nı güncelleme noktasında sektördeki yetkililerle çalışmalar yürüterek istişare edeceklerine dikkati çekerek, 'Bütün olayın temelinde enflasyonla mücadelenin başarılması yatmakta. Çünkü şöyle düşünün; Türkiye'de 1973'ten 2004'e kadar çift haneli, üç haneli enflasyon vardı. 2004'ten 2019'a kadar olan sürede ise 1-2 yıl hariç tek haneli enflasyon dönemi başarıldı. AK Parti'nin 21 yıllık döneminde. Bu tek haneli enflasyon döneminde bu konular pek konuşulmuyordu, yani bizim Bakanlığımızda ağırlıklı olarak ihracat, gümrükler, döviz kazandırıcı faaliyetler, hizmetler ihracatı üzerinde yükleniyordu. O 2018'deki döviz atakları, döviz kuru atakları, ardından pandemiyle başlayan süreçte enflasyonist eğilimde ciddi bir yükseliş oldu, bu bütün dünyada oldu' ifadelerini kullandı.
'Tüketiciyi kazıklamayı amaçlayan türdeki uygulamaları cezalarla caydırmaya devam edeceğiz'
Amerika'da enflasyonun 10 kat arttığını hatırlatan Bolat, 'Yüzde 1'den yüzde 10'a çıktı. Avrupa Birliği'nde 10 katı arttı, yüzde yarımdan, yüzde 1'den yüzde 10'lara çıktı. Halen de yüzde 6 civarında avro bölgesinde ve Avrupa Birliği'nde. Onların faiz oranları yüzde 0'dan, 0,25'ten yüzde 5 noktasına yükseldi hem Avrupa'da, hem Amerika'da. Ya bu 5 katı faiz artışı demek ve bu enflasyonist dönem, bir de salgın veya savaş dönemlerinde stokçuluk yapma eğilimleri, vurgunculuk, yani mal saklama, malı 10 katına satma gibi çabalar artınca. Hatırlarsanız 1,5 yıl önce bir ayçiçeği fiyatları dalgalanması vardı, bunu yaşamıştık. Ben size maske, dezenfektan, kolonya örneğini vereyim. 1 Şubat 2020'de tanesi 15 kuruş olan maske 1 Mart 2020'de, 1 ay sonra 5 liraya çıktı, yüzde 3 binin üzerinde bir artışla, 3 bin 200 artışla. Anti-enflasyonist ekonomi politikalarıyla bu mücadelede başarılı oldukça bu fiyat tartışmaları da aşağı doğru gelecektir. 8 ay önce yüzde 85,5 olan TÜFE enflasyonu, Haziran itibariyle yüzde 38,20'ye düşürüldü. Bu başarıldı, 8 ayda başarıldı ve son aylarda da fiyatlarda, marketlerde biz takip ediyoruz, bizim birimlerimiz var, müdürlüklerimiz var. Nispeten geçen yılki dalgalanmalar boyu son aylarda bayağı kısaldı. Şimdi önümüzde tabii Temmuz ayı var, bu Temmuz ayında bir miktar KDV artışı kararları alındı biliyorsunuz, ama biz fahiş dediğimiz aşırı, vurgun yapmayı amaçlayan ya da tüketiciyi kazıklamayı amaçlayan türdeki uygulamalara elimizdeki yetkilerle müdahale etmeye, denetlemeye, cezalarla caydırmaya devam edeceğiz. Ama daha geniş planda sizin işaret ettiğiniz, kanunu düzenlemeler konusunda çalışmalarımızı sürdürüp bunu bir uygulama noktasına getirmek için çalışacağız inşallah' diye konuştu.
'KDV farkı KDV olarak mı yansıtılıyor, yoksa üstüne çok daha fazla ekleyerek yine tüketici zararına bir çaba içine mi giriliyor bunu denetleyeceğiz'
KDV'de genel olarak 2 puanlık artış olduğunu savunan Bolat, 'Temizlik, kimyevi ürünlerde ise yüzde 8'den yüzde 20'ye çıkarıldı. Temel ihtiyaç maddelerinde ve gıda ürünlerinde yüzde 1'lik KDV'de herhangi bir artış yapılmadı. Bizim denetim ekiplerimizin zaten çalışmalarında bu KDV farkı KDV olarak mı yansıtılıyor, yoksa üstüne çok daha fazla ekleyerek yine tüketici zararına bir çaba içine mi giriliyor, bu denetimle devam edecek, yapılıyor yani bugünden itibaren' dedi.
Dolaylı vergilerinin payının genel olarak çok yüksek artırım olmadığını dile getiren Bolat, 'Yani KDV genel oranında 2 puanlık bir artırım yapıldı. Bizim görevimiz bunu denetlemek, ama bu paket niye ortaya çıkarıldı gayet açık arkadaşlar. Şimdi AK Parti döneminde sabit gelirlileri işçi, memur, emekli, çiftçilere, esnafımıza krediler, destekler ve çiftçilerimize taban fiyatı desteklemeler yoluyla daima enflasyonun üzerinde bir refah payıyla devlet gerekli kaynakları aktardı ve aktarmaya devam ediyor. Bu 14 Mayıs seçimlerinde verilen vaatler de bir bir gerçekleştiriliyor. Memur, emekli ücret artışlarında asgari memur ücretinde asgari emeklinin ücretinin Nisan ayında artırılmasında ve şimdi yeniden Temmuz artırımında. EYT'nin getirilmesinde ve bunlara rağmen AK Parti hükümetleri bütçe dengesine mali disipline hep riayet etmişler. Geçen yıl bile bütçe açığının milli gelir içindeki payı yüzde 1'in altındaydı. Avrupa Birliği Maastricht kriteri yüzde 3'e izin veriyor, birçok Avrupa Birliği ülkesi yüzde 3'ün üzerinde. Kamu borçlanmasının payı anlamında milli gelirin içindeki payı anlamında da Maastricht yüzde 60'a izin veriyor, Almanya bile yüzde 90'da. Avrupa Birliği, Avro ortalaması yüzde 90, yüzde 100 nispetinde. Türkiye'de bu rakam yüzde 35-36'larda. Yani kamu borçlanması ve bütçe açığını minimumda tutma noktasında ciddi bir mali disiplin hep uygulandı, ama buna rağmen oldukça cömert bir destekler politikası da her kesim için uygulanmış. Biz korkunç bir deprem yaşadık, ne zaman? 6 Şubat'ta. Yani 2023 bütçesi 4.2 trilyon liraydı biliyorsunuz gider bütçesi ve açığımız 673 milyar lira olarak programlanmıştı. Belki daha düşük olacaktı, ama 1 ay sonra deprem olunca o deprem Türkiye'nin nüfusunu ve topraklarının yüzde 12-13'nü ilgilendiriyor. Yani orada büyük bir yıkım ve yangın varken biz hiçbir şey olmamış gibi normal bir hayata devam etmemiz mümkün değil. Oraları kalkındırmak, ayağa kaldırmak, 12-13 milyon insanın yaralarını sarmak, fiziki yıkım ortadan kaldırmak zorundayız. Olay sadece konut yapmak da değil, orada ticari hayatın canlanması lazım' diye konuştu.
'Bankalar kredi musluklarını açmaya başladılar'
Bolat, Eximbank kaynakları dışında ihracatın finansmanı için bankacılık sistemine talepleri olup olmadığı sorusu üzerine, 'Zaten Merkez Bankası politika faizlerini artırıp yüzde 15'e çıkardıktan sonra bankalar kredi musluklarını açmaya başladılar. Ondan önce vermek istemiyorlardı son 2-3 aydır biliyorsunuz. Çok yüksek oran talep edip aslında caydırmaya çalışıyorlardı. Ama görüşmelerimizde bankacılık sistemi özellikle kamu bankaları öncülüğünde kredi musluklarını açmaya başladılar. Merkez Bankamız ile de geçen hafta bir toplantı yaptık ihracatçılarımızın finansmana erişimi noktasındaki sıkıntılarını, kaygılarını ilettik. Merkez Bankamızda oldukça pozitif, olumlu bir bakış açısı görmekten çok memnunuz. İhracatçılarımız kaygı duymasınlar finansman kanalları açılıyor. En önemlisi bizim Eximbank'ta yaptığımız hamledir. Sermayeyi 3'te 1 nispetinde artırarak 6.8 milyar artırarak 20,6 Milyar TL'ye çıkardık en az 70 milyarlık bir kaynağı başta KOBİ'ler olmak üzere ihracatçılara sunabilmeyi başardık' ifadelerini kullandı.
'Hükümet olarak 1 yıl daha kiracılar üzerindeki fahiş artış baskısını hafifletebilmek için bu karar alındı'
Hükümetin kiracı kesimini desteklemek amacıyla yüzde 25 sınırlamasını getirdiğini hatırlatan Bakan Bolat, 'Şimdi bu yıla geldiğimizde bu düzenlemenin süresi 1 Temmuz'da bitiyordu. Bu konuda Hükümetin bir vaadi vardı ve bir de TEFE-TÜFE ortalaması olarak oran yüzde 61 gibi bir rakamı da gördük. Hükümet olarak 1 yıl daha kiracılar üzerindeki fahiş artış baskısını hafifletebilmek için bu karar alındı. Ama bunun yanında Adalet Bakanlığı biliyorsunuz bu kararı alıyor. Borçlar Kanununa bir geçici madde ekleyerek yapmıştı geçen sene. Arabulucu mekanizması getirilecek yakın bir zamanda. Bu şekilde ev sahibi, kiracı anlaşmazlıkları noktasında arabuluculuk mekanizması da devreye girecek. Enflasyonda bu fiyat istikrarı mücadelesinde sonuç aldıkça zaten geriye doğru bir geliş olduğunda bu yüzde 25 sınırlaması konusu da 1 yıl sonra yeniden ele alınabilecek' dedi.
Tanışma yemeği Bakan Bolat'ın temsilciler ve gazeteciler ile fotoğraf çektirmesinin ardından sona erdi.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, göreve başlamasının ardından ajansların, gazetelerin ve televizyon kanallarının Ankara temsilcileri ile tanışma yemeğinde bir araya geldi. Bakan Bolat, programda temsilcilerin ve muhabirlerin sorularını da yanıtladı. Bakan Bolat, yaptığı konuşmada göreve başlar başlamaz iş dünyasıyla yoğun temaslar içinde olduklarını ifade ederek, 'Hemen hemen bütün resmi, yarı resmi ve STK anlamındaki iş dünyası kuruluşlarımızla görüşüyoruz. Hemen daha birinci günden bu otomotiv konusunun alevli bir konu olduğunu gözlemledik ve ilk icraat olarak tebdili kıyafetle yoğun denetimlere girdik bayiler, galeriler. Arkadaşlarımız tespit ettikleri haksız, uygunsuz faaliyetler, stokçuluk faaliyetine ceza kestiler. Biliyorsunuz biz İl Ticaret Müdürlüklerimizin denetimleri ve Haksız Fiyat Düzenleme Kurulu üzerinden ceza kesebiliyoruz' dedi.
Bakan Bolat, ikinci el araç satışında tüketiciyi zorlama, aksesuarı zor alma, 'araç yok' bahanesi gibi uygulamalarla karşılaştıklarını dile getirerek, 'Bu minvalde biliyorsunuz bir sene önce Bakanlığımız bir karar almıştı, ikinci el satış için 6 ay ve 6 bin kilometre sınırlaması getirilmişti. Bu düzenleme yetkili kurumlar için getirilmişti. 1 Ocak'ta 6 ay süreli uzatıldı bu kısıtlama, şimdi 1 Temmuz'a geldiğimizde bu konu da önümüzdeydi. Biz yetkili satıcıların üzerindeki bu kısıtlamayı bireysel satışlar üzerinde de getirdik, 1 Temmuz 2023 itibarıyla hem yetkili satıcılar, hem bireysel satıcılar için bu düzenlemeyi getirdik' diye konuştu.
'Yaklaşık 4 bin 800 kişi 50'den fazla satış yapmış'
Bakan Bolat, bireysel araç satışında üçü aşan satışların yönetmelikte ticari satış olarak kabul edildiğini hatırlatarak, 'Yaklaşık 4 bin 800 kişi 50'den fazla satış yapmışlar. Bunlar ya kendileri bireysel, ya galeriler ya da bayilerin yanında çalışanlar, işte akrabaları vesaire üzerinden yapılan satışlar olduğu anlaşılıyor. Bunlardan savunma istendi ve gerekli savunmaları alınıyor, cezalar kendilerine gönderilecek' ifadelerini kullandı.
'İlan siteleri, 15 Temmuz'dan itibaren kesinlikle sıfır araç satış fiyatından daha yüksek ikinci el fiyatı koymamaları konusunda uyarıldı'
İkinci el araç satışına dair aldıkları bir başka önlemin ikinci el araçların 31 Aralık'a kadar sıfır araç fiyatından yüksek olamayacağı olduğunun altını çizen Bolat, 'Bunları nasıl uygulayacağız? İki aracımız var, birincisi, ilan siteleriyle görüşmeler yapıldı ve ilan siteleri 15 Temmuz'dan itibaren kesinlikle sıfır araç satış fiyatından daha yüksek ikinci el fiyatı koymamaları konusunda uyarıldı. İlan siteleri bu ilanları koymak isteyenleri uyaracaklar, buna uyulmadığı takdirde 300 bin liraya kadar ceza kesilecek' değerlendirmesini yaptı.
'İkinci el araç satıcılarında çok spekülasyon amaçlı ve manipülatif fahiş fiyat amaçlı ticaret yapma gayreti var'
Bolat, Türkiye Noterler Birliği ile iş birliği sağladıklarını ve 15 Temmuz itibarıyla noterlerin yılda üçten fazla bireysel satışın ticari satış kabul edilmesinden dolayı satışları gerçekleştirmeyeceklerine dikkati çekerek, 'Maalesef burada çok ciddi bir tamahkarlık ve aç gözlülük uygulamalarını gördük. Bir nevi ihtiyaçtan oto alımından ziyade, otoyu bir spekülasyon ve yatırım aracı, ama daha çok spekülasyon amaçlı ve manipülatif fahiş fiyat amaçlı ticaretini yapma gayretleri var. Biz aşağı yukarı son 2 haftadır bayramdan hemen önce başlattığımız, aldığımız tedbirlerle bu konuda çok önemli düzenlemeler yaptık. Sektörlerin içinde gerekli temaslar kuruyoruz fiyatlar noktasında ve satışlar noktasında bilgi alıyoruz. Bayilerin bir kısmının stokladıkları araçları artık mecbur kalıp piyasaya sürmeye başladıklarını ve araç yok dedikleri müşterilerini ve hatta galerileri arayıp, araç var, almak ister misiniz dediklerini müşahede ediyoruz. İkinci el satışlarında satışların gevşediğini müşahede ediyoruz. Fiyatlar noktasında da daha yüksek olan ikinci el satışların sıfır araç satış fiyatına doğru, aşağı doğru bir ivme kazandığı gözlemini yaptık. Birkaç hafta zaman alacak, ama tabi inşallah burada istikrarı sağlayacağız' dedi.
Bolat, bu yılın ilk 6 ayı itibarıyla Türkiye'de otomotiv üretiminde yüzde 30'luk artış olmasına karşın ithalatta 75 artış olduğunu belirterek, spekülasyon ve yatırım amaçlı aşırı talebin yüklenmesinden dolayı Türkiye'nin oto ithalatını ve döviz açısından kayıp getirdiğini dile getirdi.
'Otomotiv ithalatımızda ilk 6 ayda yüzde 75 bir artış var'
Bakan Bolat, bazı basın kuruluşlarında ikinci el araç ithalatına izin verileceği iddialarının yayımlanması hakkında görüşü sorulması üzerine şu ifadeleri kullandı:
'Şimdi zaten otomotiv ithalatımızda ilk 6 ayda yüzde 75 bir artış var. Geçen yılın aynı dönemine göre toplam ithalatta 11 milyar bir dolar artış var, bunun en büyük kaynağı altın ithalatıyla otomotiv ithalatındaki artış. Bu anlamda ikinci el oto ithalatı noktasında Bakanlığımızda şu anda herhangi bir çalışma yapılmadı, ama ekonomiyle ilgili kararlar yalnızca Bakanlığımızın alacağı bir karar olmayıp, Cumhurbaşkanımızın, Bakanlar Kurulunun da içinde yer aldığı geniş istişarelerle bu kararlar alınıyor. Biz de aldığımız kararları Kabinede paylaşıyoruz, istişare ediyoruz. Biz, Türkiye'nin otomotiv sektörünün yatırım ve üretim, istihdam anlamında, ihracat anlamında geldiği noktayı önemsiyoruz, daha da güçlendirme çabası içindeyiz. Türkiye, dünyada otomotiv sektöründe 13. sırada olan güçlü bir ülke, bunu daha iyi noktalara getirme hedefimiz var. Ama vurguncu, fırsatçı çabalarla, spekülatif fiyat şişirme çabalarına, arz-talep dengelerini bozucu çabalara karşı da savunma tedbirleriyle düzenleyici, denetleyici ve yaptırım uygulayıcı olma gayretimiz devam edecek.'
'Otomotiv sektöründe çok ciddi çürük elmalar var'
Bakan Bolat, ikinci el oto satışında stokçuluğu engellemek amacıyla 6 ay ve 6 bin kilometre zorunluluğunu içeren yönetmeliğin galericilerin fikrine başvurularak yapılıp yapılmadığı sorusuna ilişkin şu cevabı verdi:
'Otomotivdeki bu ikinci el satışlarla ve genel stokçuluk eğilimiyle ilgili mücadelemizde bayramdan önceki hafta otomotiv sektörünün bütün kesimleriyle toplantılar yaptık Bakanlıkta hepsini çağırdık ayrı ayrı çağırdık. Çünkü menfaatleri çatıştığı için aynı toplantıda da almadık onları ayrı ayrı onları dinledik. Biz tespitlerimizi söyledik ve buna izin vermeyeceğiz dedik. Üçü de, 'Bakanlığın yanındayız, biz de rahatsızız. Otomotiv sektörünün bu şekilde gündemlerle anılmasından rahatsızlık duyuyoruz. Yapacağınız yönetmelik değişiklikleri, alacağınız kararlara desteğimiz tam' dediler, bunu açıkça söyleyeyim. MASFED de bunlardan biriydi bayiler, OYDER, bir de distribütörler OMD hepsi bu konuda bize destek verdiler. Bütün iş dünyası kuruluşlarıyla görüştük bir beş haftalık görev süremiz içinde. 420 grupla görüştüm arkadaşlar yan 5 haftada 420 grupla görüşme yaptım ekonomi dünyasındaki aktörlerle ve kuruluşlarla. Dolayısıyla, aslında aralarında çok ciddi çürük elmalar var o çürük elmaları temizleme konusunda biz onların da gayret göstermelerini istedik. Ama biz tüketicilerimizin mağdur edilmesine ya da kazıklanmasına izin vermeyeceğiz. Müdahalelerimizi yapacağız dedik ve nitekim kararlılıkla yapıyoruz. Yani başka elimizde enstrümanlar da var adım adım gidiyoruz fark ettiyseniz. Yaklaşık 3 haftadır adım adım hep tedbirlerimizi aldık. 15 Temmuz'da yönetmelik yürürlüğe girince noterler bireysel satışları 3'ten fazla olmamak kaydıyla durduracaklar. İlan siteleri sıfır araçtan daha pahalı ilan koymama konusunda uyaracak, konulursa 300 bin lira ceza uygulaması yürürlüğe girecek. Daha başka enstrümanlarda arkadaşlarımız planlıyorlar bunu söyleyebilirim.'
'Tedarik fiyatına göre aşırı fahiş kar marjıyla satıp fahiş fiyattan satma gibi denetimlerde yakalandığında cezalar uygulanıyor'
Ticaret Bakanı Bolat, denetimlerin ne aşamada olduğuna ilişkin, 'İç Ticaret Genel Müdürlüğü ve il ticaret müdürlüklerindeki ekiplerimiz, denetimlerini aksaksız devam ettiriyorlar. Burada üç mekanizmayla bu denetimleri yapabiliyoruz, birincisi il ticaret müdürlüğündeki denetmenlerimizin sürekli yaptıkları denetimler ve buldukları yanlış uygulamalara karşı kestikleri cezalar var. Burada mesela şöyle söyleyeyim: 81 ilde 53 bin firma, 306 bin ürün denetimi yapılmış durumda şu ana kadar ve 212 milyon lira idari para cezası kesildi fahiş fiyat ve stokçuluk önlemlerine karşı. Değişik şeyler var, biri stokçuluk yakalandığı zaman, bir tanesi rafta olan fiyatla kasadaki fiyatın aynı olması, bir diğeri de tedarik fiyatına göre aşırı fahiş kar marjıyla satıp fahiş fiyattan satma gibi denetimlerde yakalandığında cezalar uygulanıyor. Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulumuz var. Fahiş fiyat ve stokçuluk cezalarına karşı işlem yapıyor ki ceza miktarları 30 bin lira ile 300 bin lira arasında değişiyor' dedi.
Bakan Bolat, Perakende Yasası'nı güncelleme noktasında sektördeki yetkililerle çalışmalar yürüterek istişare edeceklerine dikkati çekerek, 'Bütün olayın temelinde enflasyonla mücadelenin başarılması yatmakta. Çünkü şöyle düşünün; Türkiye'de 1973'ten 2004'e kadar çift haneli, üç haneli enflasyon vardı. 2004'ten 2019'a kadar olan sürede ise 1-2 yıl hariç tek haneli enflasyon dönemi başarıldı. AK Parti'nin 21 yıllık döneminde. Bu tek haneli enflasyon döneminde bu konular pek konuşulmuyordu, yani bizim Bakanlığımızda ağırlıklı olarak ihracat, gümrükler, döviz kazandırıcı faaliyetler, hizmetler ihracatı üzerinde yükleniyordu. O 2018'deki döviz atakları, döviz kuru atakları, ardından pandemiyle başlayan süreçte enflasyonist eğilimde ciddi bir yükseliş oldu, bu bütün dünyada oldu' ifadelerini kullandı.
'Tüketiciyi kazıklamayı amaçlayan türdeki uygulamaları cezalarla caydırmaya devam edeceğiz'
Amerika'da enflasyonun 10 kat arttığını hatırlatan Bolat, 'Yüzde 1'den yüzde 10'a çıktı. Avrupa Birliği'nde 10 katı arttı, yüzde yarımdan, yüzde 1'den yüzde 10'lara çıktı. Halen de yüzde 6 civarında avro bölgesinde ve Avrupa Birliği'nde. Onların faiz oranları yüzde 0'dan, 0,25'ten yüzde 5 noktasına yükseldi hem Avrupa'da, hem Amerika'da. Ya bu 5 katı faiz artışı demek ve bu enflasyonist dönem, bir de salgın veya savaş dönemlerinde stokçuluk yapma eğilimleri, vurgunculuk, yani mal saklama, malı 10 katına satma gibi çabalar artınca. Hatırlarsanız 1,5 yıl önce bir ayçiçeği fiyatları dalgalanması vardı, bunu yaşamıştık. Ben size maske, dezenfektan, kolonya örneğini vereyim. 1 Şubat 2020'de tanesi 15 kuruş olan maske 1 Mart 2020'de, 1 ay sonra 5 liraya çıktı, yüzde 3 binin üzerinde bir artışla, 3 bin 200 artışla. Anti-enflasyonist ekonomi politikalarıyla bu mücadelede başarılı oldukça bu fiyat tartışmaları da aşağı doğru gelecektir. 8 ay önce yüzde 85,5 olan TÜFE enflasyonu, Haziran itibariyle yüzde 38,20'ye düşürüldü. Bu başarıldı, 8 ayda başarıldı ve son aylarda da fiyatlarda, marketlerde biz takip ediyoruz, bizim birimlerimiz var, müdürlüklerimiz var. Nispeten geçen yılki dalgalanmalar boyu son aylarda bayağı kısaldı. Şimdi önümüzde tabii Temmuz ayı var, bu Temmuz ayında bir miktar KDV artışı kararları alındı biliyorsunuz, ama biz fahiş dediğimiz aşırı, vurgun yapmayı amaçlayan ya da tüketiciyi kazıklamayı amaçlayan türdeki uygulamalara elimizdeki yetkilerle müdahale etmeye, denetlemeye, cezalarla caydırmaya devam edeceğiz. Ama daha geniş planda sizin işaret ettiğiniz, kanunu düzenlemeler konusunda çalışmalarımızı sürdürüp bunu bir uygulama noktasına getirmek için çalışacağız inşallah' diye konuştu.
'KDV farkı KDV olarak mı yansıtılıyor, yoksa üstüne çok daha fazla ekleyerek yine tüketici zararına bir çaba içine mi giriliyor bunu denetleyeceğiz'
KDV'de genel olarak 2 puanlık artış olduğunu savunan Bolat, 'Temizlik, kimyevi ürünlerde ise yüzde 8'den yüzde 20'ye çıkarıldı. Temel ihtiyaç maddelerinde ve gıda ürünlerinde yüzde 1'lik KDV'de herhangi bir artış yapılmadı. Bizim denetim ekiplerimizin zaten çalışmalarında bu KDV farkı KDV olarak mı yansıtılıyor, yoksa üstüne çok daha fazla ekleyerek yine tüketici zararına bir çaba içine mi giriliyor, bu denetimle devam edecek, yapılıyor yani bugünden itibaren' dedi.
Dolaylı vergilerinin payının genel olarak çok yüksek artırım olmadığını dile getiren Bolat, 'Yani KDV genel oranında 2 puanlık bir artırım yapıldı. Bizim görevimiz bunu denetlemek, ama bu paket niye ortaya çıkarıldı gayet açık arkadaşlar. Şimdi AK Parti döneminde sabit gelirlileri işçi, memur, emekli, çiftçilere, esnafımıza krediler, destekler ve çiftçilerimize taban fiyatı desteklemeler yoluyla daima enflasyonun üzerinde bir refah payıyla devlet gerekli kaynakları aktardı ve aktarmaya devam ediyor. Bu 14 Mayıs seçimlerinde verilen vaatler de bir bir gerçekleştiriliyor. Memur, emekli ücret artışlarında asgari memur ücretinde asgari emeklinin ücretinin Nisan ayında artırılmasında ve şimdi yeniden Temmuz artırımında. EYT'nin getirilmesinde ve bunlara rağmen AK Parti hükümetleri bütçe dengesine mali disipline hep riayet etmişler. Geçen yıl bile bütçe açığının milli gelir içindeki payı yüzde 1'in altındaydı. Avrupa Birliği Maastricht kriteri yüzde 3'e izin veriyor, birçok Avrupa Birliği ülkesi yüzde 3'ün üzerinde. Kamu borçlanmasının payı anlamında milli gelirin içindeki payı anlamında da Maastricht yüzde 60'a izin veriyor, Almanya bile yüzde 90'da. Avrupa Birliği, Avro ortalaması yüzde 90, yüzde 100 nispetinde. Türkiye'de bu rakam yüzde 35-36'larda. Yani kamu borçlanması ve bütçe açığını minimumda tutma noktasında ciddi bir mali disiplin hep uygulandı, ama buna rağmen oldukça cömert bir destekler politikası da her kesim için uygulanmış. Biz korkunç bir deprem yaşadık, ne zaman? 6 Şubat'ta. Yani 2023 bütçesi 4.2 trilyon liraydı biliyorsunuz gider bütçesi ve açığımız 673 milyar lira olarak programlanmıştı. Belki daha düşük olacaktı, ama 1 ay sonra deprem olunca o deprem Türkiye'nin nüfusunu ve topraklarının yüzde 12-13'nü ilgilendiriyor. Yani orada büyük bir yıkım ve yangın varken biz hiçbir şey olmamış gibi normal bir hayata devam etmemiz mümkün değil. Oraları kalkındırmak, ayağa kaldırmak, 12-13 milyon insanın yaralarını sarmak, fiziki yıkım ortadan kaldırmak zorundayız. Olay sadece konut yapmak da değil, orada ticari hayatın canlanması lazım' diye konuştu.
'Bankalar kredi musluklarını açmaya başladılar'
Bolat, Eximbank kaynakları dışında ihracatın finansmanı için bankacılık sistemine talepleri olup olmadığı sorusu üzerine, 'Zaten Merkez Bankası politika faizlerini artırıp yüzde 15'e çıkardıktan sonra bankalar kredi musluklarını açmaya başladılar. Ondan önce vermek istemiyorlardı son 2-3 aydır biliyorsunuz. Çok yüksek oran talep edip aslında caydırmaya çalışıyorlardı. Ama görüşmelerimizde bankacılık sistemi özellikle kamu bankaları öncülüğünde kredi musluklarını açmaya başladılar. Merkez Bankamız ile de geçen hafta bir toplantı yaptık ihracatçılarımızın finansmana erişimi noktasındaki sıkıntılarını, kaygılarını ilettik. Merkez Bankamızda oldukça pozitif, olumlu bir bakış açısı görmekten çok memnunuz. İhracatçılarımız kaygı duymasınlar finansman kanalları açılıyor. En önemlisi bizim Eximbank'ta yaptığımız hamledir. Sermayeyi 3'te 1 nispetinde artırarak 6.8 milyar artırarak 20,6 Milyar TL'ye çıkardık en az 70 milyarlık bir kaynağı başta KOBİ'ler olmak üzere ihracatçılara sunabilmeyi başardık' ifadelerini kullandı.
'Hükümet olarak 1 yıl daha kiracılar üzerindeki fahiş artış baskısını hafifletebilmek için bu karar alındı'
Hükümetin kiracı kesimini desteklemek amacıyla yüzde 25 sınırlamasını getirdiğini hatırlatan Bakan Bolat, 'Şimdi bu yıla geldiğimizde bu düzenlemenin süresi 1 Temmuz'da bitiyordu. Bu konuda Hükümetin bir vaadi vardı ve bir de TEFE-TÜFE ortalaması olarak oran yüzde 61 gibi bir rakamı da gördük. Hükümet olarak 1 yıl daha kiracılar üzerindeki fahiş artış baskısını hafifletebilmek için bu karar alındı. Ama bunun yanında Adalet Bakanlığı biliyorsunuz bu kararı alıyor. Borçlar Kanununa bir geçici madde ekleyerek yapmıştı geçen sene. Arabulucu mekanizması getirilecek yakın bir zamanda. Bu şekilde ev sahibi, kiracı anlaşmazlıkları noktasında arabuluculuk mekanizması da devreye girecek. Enflasyonda bu fiyat istikrarı mücadelesinde sonuç aldıkça zaten geriye doğru bir geliş olduğunda bu yüzde 25 sınırlaması konusu da 1 yıl sonra yeniden ele alınabilecek' dedi.
Tanışma yemeği Bakan Bolat'ın temsilciler ve gazeteciler ile fotoğraf çektirmesinin ardından sona erdi.