Duygu Delen davasının sanık avukatından rapor açıklaması

Gaziantep'te erkek arkadaşının evinde şüpheli şekilde hayatını kaybeden Duygu Delen'in ölümüne ilişkin davanın sanığı Mehmet Kaplan'ın avukatı Enes Akbulut, ölüme ilişkin Adli Tıp Üst Kurulunun hazırladığı raporun Kaplan'ın ifadelerini doğruladığını söyledi.

Gaziantep'te erkek arkadaşının evinde şüpheli şekilde hayatını kaybeden Duygu Delen'in ölümüne ilişkin davanın sanığı Mehmet Kaplan'ın avukatı Enes Akbulut, ölüme ilişkin Adli Tıp Üst Kurulunun hazırladığı raporun Kaplan'ın ifadelerini doğruladığını söyledi.

Gaziantep'te erkek arkadaşının evinin balkonunda şüpheli şekilde düşerek yaşamını yitiren Duygu Delen'in ölümüne ilişkin açılan davada Adli Üst Kurulu'nun hazırladığı rapor Gaziantep 10 Ağır Ceza Mahkemesine ulaştı. Dosyanın tek tutuklu sanığı Mehmet Kaplan'ın Avukatı Enes Akbulut, Adli Tıp Üst Kurulu'nun raporunu değerlendirdi.

“Kaplan'ın verdiği ifadelere veriyor”

Adli Tıp Üst Kurulu raporunun yargılama aşamasından bugüne kadar tüm söylediklerini teyit ettiklerini ifade eden Enes Akbulut, “Raporla birlikte yargılama aşamasında en fazla üzerinde durulan konular olan, vücutta meydana gelen ray tipi ekimozların nedeni, oda içerisindeki kan örneklerinin kime ait olduğu gibi konular netliğe kavuşmuştur. Rapor bizim bugüne kadar mahkemede söylediklerimizi ve Mehmet Kaplan'ın verdiği tüm ifadeleri teyit ediyor” dedi.

30 uzman hekimin imzasını taşıyan raporun Delen'in sağ kol ve sol bacağında oluşan ray şeklinde tarif edilen ekimozların yüksekten düşme sonrasında zemine çarpmanın etkisiyle olabileceğinin belirtildiğini paylaşan Akbulut, “Oda içerisindeki kan örneklerinin tamamının müvekkil Mehmet Kaplan'a ait olduğu tespit edilmiştir. Yine üst kurul raporunda müteveffanın ölümüne neden olan yaralanmaların tamamının yüksekten düşmeye bağlı olduğu belirtilmiştir” ifadelerini kullandı.

“Kaplan'ın tutukluluğunu gerektirecek bir neden kalmadı”

Olayın başından beri vücuttaki ray şeklinde ekimozların düşme kaynaklı olduğunu söylediklerini paylaşan Akbulut, “Biz Savunma makamı olarak olayın başından beri müteveffanın düşerken bilincinin açık olduğunu, dolayısıyla olayın bir intihar olduğunu beyan ettik. Bu beyanlarımızı alınan ATK Üst Kurulu raporu ile birlikte yine dosya içerisinde bulunan Prof. Dr. Nadir Arıcan, Prof. Dr. Çağlar Özdemir ve mahkeme heyetinin belirlediği bilirkişi heyetince hazırlanan raporlar da teyit etmişti. Müvekkilim Mehmet Kaplan, olayın başından bu yana verdiği ifadelerde hiçbir değişiklik yapmamış, hep doğruları söylemiştir. Olaydan sonra delilleri karartma gibi bir düşünce içine girmemiştir. Sonuç olarak Adli Tıp Üst Kurulu tarafından verilen raporda, Mehmet Kaplan'ın bugüne kadar söylediklerini çürüten bir ifadeye yer verilmemiştir. Böylece ATK Üst Kurulu raporu ile birlikte müvekkilim hakkındaki asılsız iddiaların hiçbirinin geçerliliği kalmamıştır. Yargılamada gelinen aşamada Mehmet Kaplan'ın tutukluluğunu gerektirecek bir neden kalmamıştır” diye ekledi.

“Hakan Kar'ın raporundaki iddialar bir kez daha geçerliliğini kaybetti”

Adli Tıp Üst Kurulu tarafından hazırlanan raporla birlikte olayla ilgili ilk bilirkişi raporunu hazırlayan Prof. Dr. Hakan Kar'ın iddialarının da bir geçerliliğinin kalmadığını söyleyen Av. Akbulut, "Prof. Dr. Hakan Kar duruşmada yaptığı açıklamada, raporunun eksik veriler ve olay yerine gitmeden hazırladığını söylemişti. Dava sürecinin başından beri tek amacımız maddi gerçeğin hukuk ve bilim ışığında ortaya çıkarılmasıydı. Adli Tıp Üst Kurulu raporu da bugüne kadarki beyanlarımızın doğruluğunu ve haklılığımızı bir kez daha ortaya koymuştur” diye konuştu.

Bakmadan Geçme