Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'dan kimyasal silah iddialarına tepki
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, bütçe görüşmelerinde yaptığı konuşmada kimyasal silah iddialarına tepki göstererek, 'Kahraman ordumuzun başarılarına gölge düşürmek, terör örgütüne nefes aldırmak isteyenlerin bu alçak iftiraları tamamen gerçek dışıdır, bir hezeyandır. Özellikle yurt dışında bir algı oluşturmaya yönelik 'Çamur at izi kalsın' çabasıdır. Bu iftiraları atanlar, bunlara alet olanlar en hafif tabiriyle gaflet ve dalalet, hatta hıyanet içerisindedirler' dedi.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, bütçe görüşmelerinde yaptığı konuşmada kimyasal silah iddialarına tepki göstererek, “Kahraman ordumuzun başarılarına gölge düşürmek, terör örgütüne nefes aldırmak isteyenlerin bu alçak iftiraları tamamen gerçek dışıdır, bir hezeyandır. Özellikle yurt dışında bir algı oluşturmaya yönelik “Çamur at izi kalsın” çabasıdır. Bu iftiraları atanlar, bunlara alet olanlar; en hafif tabiriyle gaflet ve dalalet, hatta hıyanet içerisindedirler” dedi.
Milli Savunma Bakanı Akar, 2023 Merkezi Yönetim Bütçe ve 2021 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmelerine katıldı ve milletvekillerine sunum yaptı. Bakan Akar, hudutların güvenliğinin hudut hattında, hudut birlikleri ve komandolar tarafından, yolların ve yerleşim yerlerinin kolluk kuvvetleri tarafından sağlandığını söyleyerek, “Tüm bu sistemler, bütün kademelerden ve Ankara'da Kara Kuvvetleri Harekat Merkezinden de izlenebilmekte ve gerekli müdahale yapılabilmektedir. Her geçen gün alınan ilave tedbirlerle sadece 1 Ocak'tan itibaren hudutlarımızda 234 bin 282 kişinin geçişi engellenmiş; yakalanan 7 bin 107 düzensiz göçmen ile 724 terörist kolluk kuvvetlerine teslim edilmiştir. Hudutlarımızda alınan bu yoğun önlemler ve sınır ötesinde yapılan etkin operasyonlar sonucunda, terör örgütü elebaşlarının da itiraf etmek zorunda kaldığı gibi, terör örgütünün hudutlarımızdan elaman ve malzeme aktarımı çok büyük ölçüde engellenmiş, durma noktasına gelmiştir” ifadelerini kullandı.
Terörle mücadelede artan bir şiddet ve tempoda ve taarruzi bir ruhla mücadele ettiklerini ifade eden Bakan Akar, “24 Temmuz 2015'ten bugüne kadar; yurt içinde, Irak ve Suriye'nin kuzeyinde toplam 36 bin 854, sadece bu yılın başından itibaren ise 3 bin 585 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Özellikle ifade etmek isterim ki icra edilen tüm operasyonlarımız; BM Şartı'nın 51'inci maddesinde belirtilen meşru müdafaa hakkı kapsamında ve uluslararası hukuka uygun, komşularımızın toprak bütünlüğüne ve egemenlik haklarına saygılı, sadece ve sadece terör unsurları hedef alınarak, dini ve etnik kökenine bakılmaksızın masum insanlar başta olmak üzere tarihi, dini, kültürel dokular, hastaneler, sivil altyapı ile çevrenin güvenliğine ve korunmasına hiçbir ordunun göstermediği kadar azami dikkat ve hassasiyet gösterilerek icra edilmektedir” şeklinde konuştu.
"Bu iftiraları atanlar, en hafif tabiriyle gaflet ve dalalet, hatta hıyanet içerisindedirler"
Akar, Türkiye'nin sınır ötesi operasyonlarda kimyasal silah kullandığı iddialarına ilişkin şunları dedi:
“Hal böyleyken, can damarları kesilen ve çökme noktasına gelen bu cani örgütün destekçilerinin boş durmadığı, her fırsatta iftira ve kara propagandaya başvurduğu, bu sefer de TSK'nin kimyasal silah kullandığı yalanını bir kez daha ortaya attığı görülmektedir. Diğer bir deyişle PKK-YPG'nin fiziken çöküşünü gören destekçilerinin kimyasının bozulduğuna tanık oluyoruz. Fizik-kimya ilişkisi. Kahraman ordumuzun başarılarına gölge düşürmek, terör örgütüne nefes aldırmak isteyenlerin bu alçak iftiraları tamamen gerçek dışıdır, bir hezeyandır. Özellikle yurt dışında bir algı oluşturmaya yönelik “Çamur at izi kalsın” çabasıdır. Bu iftiraları atanlar, bunlara alet olanlar; en hafif tabiriyle gaflet ve dalalet, hatta hıyanet içerisindedirler. İlgili uluslararası kuruluşların (Jane's Defence) çok yakından takip ettiği ve tüm dünyanın çok iyi bildiği gibi, TSK'nin envanterinde kimyasal silah ve mühimmat bulunmamakta; uluslararası hukuk ve anlaşmalarla yasaklanmış hiçbir silah ve mühimmat asla kullanılmamaktadır. Bu yalan ve iftira kampanyalarını yürütenler, binlerce evladı terör nedeniyle şehit ve gazi olan asil milletimiz nazarında zaten mahkum olmuşlardır. Bu terör sevicilerinden, ordubozanlardan yaptıklarının hesabı yargıda sorulmakta, süreç yakından takip edilmektedir.”
"TSK, DEAŞ'la göğüs göğüse mücadele eden tek ordudur"
Akar, Suriye'de terör koridorunun engellendiğini belirterek, “Terör koridoru engellenmeseydi bugün çok daha zor ve karmaşık durumlarla karşı karşıya kalacaktık. Bunun bilinmesi ve anlaşılması lazım. Burada özellikle ifade etmek isterim ki TSK, DEAŞ'la göğüs göğüse mücadele eden tek ordudur ve yaklaşık 4 bin 500 DEAŞ'lı teröristi etkisiz hale getirmiştir. Diğer taraftan İdlib bölgesinde de Bahar Kalkanı Harekatı ile yeni bir göç dalgası ve insanlık dramının yaşanması önlenmiştir. Yaklaşık 560 bini İdlib'e olmak üzere bir milyondan fazla Suriyeli evlerine ve topraklarına gönüllü, güvenli ve saygın bir şekilde dönmüştür” diye konuştu.
Tahıl krizine de değinen Akar, “Görüşmeler sonucunda mutabakat sağlanan metin, Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri huzurlarında 22 Temmuz 2022'de İstanbul'da, Türk, Rus ve Ukrayna Savunma Bakanları arasında ayrı ayrı Karadeniz Tahıl Sevkiyatı Anlaşması adıyla imzalanmıştır. Anlaşma kapsamında İstanbul'da kurulan Türkiye, Rusya, Ukrayna ve BM temsilcilerinden oluşan Müşterek Koordinasyon Merkezinin çalışmaları ile bugüne kadar Ukrayna limanlarından toplam 12 milyon tona yakın tahılın ihtiyaç sahibi ülkelere emniyetle sevki sağlanmıştır.
Bu arada 29 Ekim'de Sivastopol'daki patlamalar nedeniyle Rusya Federasyonu, sevkiyatı askıya almış; bunun üzerine Sayın Cumhurbaşkanımızın Rusya ve Ukrayna liderleriyle, bizlerin de muhatabımız bakanlarla gerçekleştirdiği yoğun görüşmeler sonucunda 2 Kasım itibarıyla tahıl sevkiyatı yeniden başlamıştır. Müteakiben Bakanlığımız koordinatörlüğünde 16 Kasım'da İstanbul'da gerçekleştirilen dörtlü görüşmeler olumlu ve yapıcı bir havada geçmiş; 19 Kasım'dan itibaren de anlaşmanın 120 gün uzatılması sağlanmıştır” ifadelerini kullandı.
Akar, Karkamış'ta yaşanan saldırıya ilişkin olarak ise, "Teröristler tarafından 20-21 Kasım'da ise; hedef gözetmeksizin yapılan, öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz dahil 5 yaşında bir çocuk ve 22 yaşında bir kadın öğretmen şehit; 5 aylık hamile kadın entübe halinde, sivil vatandaşlarımızın ölümüne ve yaralanmasına sebep olan, sivil yerleşim yerlerine, vatandaşlarımızın evlerine, araçlarına zarar veren alçak saldırılara, her zaman olduğu gibi gerekli karşılık verildi, verilmekte. Şehitlerimizin, masum insanlarımızın kanını hiçbir zaman yerde bırakmadık, bırakmıyoruz, bırakmayacağız; teröristlerin yaptıklarının hesabını sorduk, sormaya devam edeceğiz" diye konuştu.